Liposakşında hangi metot daha iyi?

Liposakşın (liposuction) yağların bir vakum pompası yardımı ile ucu künt bir boru içinden emilerek alınması işlemidir. 1980 li yıllardan itibaren giderek artan şekilde kullanılmaya başlayan bu teknik vücut şekillendirme cerrahisinde bir devrim yaratmıştır. Yağlar bir santimetreden daha küçük çapı olan deliklerden girilerek alındığı için pratik olarak iz bırakmadan yapılabilmesi liposakşının çok popüler olmasında önemli rol oynamıştır.

Liposakşın yağın alınacağı bölgeye hiçbir ön işlem yapılmadan direk olarak uygulanabilir. Buna kuru teknik (dry technique) adı verilir. Eğer emilen yağlar başka bir bölgenin doldurulmasında kullanılacak ise bu en iyi yöntemdir.

Fazla miktarda yağ alınacak ise kanama ve morarmayı azaltmak için yağ alınacak bölgelere liposakşın öncesi özellikli bir sıvı verilebilir. Buna ıslak teknik (wet technique) denilir. Bazı cerrahlar liposakşın yapılacak bölgeleri önceden sıvı ile iyice şişirmeyi tercih ederler. Buna da süper-ıslak teknik (super-wet technique) adı verilir.

Yağların alınması direk olarak vakum pompasındaki emme gücüne bağlı olarak yapıldığında buna klasik liposakşın (SAL – suction assisted liposuction) adı verilir.

Yağlar önceden ses titreşimlerinin yarattığı ısı ile parçalanıp daha sonra vakum ile çekilir ise buna ultrasonik liposakşın (UAL – ultrasonic assisted liposuction) adı verilir.

Yağlar önceden laser ışını ile parçalanıp daha sonra vakum ile çekilir ise buna lazer liposuction (LAL – laser assisted liposuction) adı verilir.

Kliniğimize liposakşın için başvuran hastalar sık olarak hangi metodun daha iyi olduğunu sormaktadırlar. Hastalardaki bu kafa karışıklığının nedeni genel olarak bazı estetik internet sitelerinde okudukları “lipoşeyping (lipo-shaping), laser ile daha düzgün liposakşın, vaser ile morluk olmadan liposakşın, super wet teknik ile güvenli liposakşın vs” gibi daha çok reklama ve etki bırakmaya dönük yazılardır.

Aslında liposakşının amacı vücudu yeniden şekle sokmaktır. Bunu bir heykel yapmak gibi düşünebiliriz. Nasıl heykel sanatçısı yalnızca bir çekiç ve demir keski kullanarak olağanüstü sanat eserleri ortaya çıkartabiliyor ise iyi bir estetik cerrah da hangi yöntemi kullanırsa kullansın çok iyi sonuçlar ortaya çıkartabilir. Ayni benzetme ile sanat yeteneği olmayan kişiye en gelişmiş teknolojik aletleri bile verseniz iyi bir heykel yapamayabilir ve deneyimsiz bir estetik cerrah da hangi tekniği kullanırsa kullansın mükemmel olmayan sonuçlar ortaya çıkartabilir. Estetik ameliyatlarda önemli olan kullanılan aletler değil onları kullanan cerrahın becerisidir.

Liposakşın dahil bütün estetik cerrahi ameliyatlarında tekniği değil hekiminizi seçmeye özen gösterin. Ameliyatın başarısını tekniğe değil hekimize bağlıdır.

İlgili yazılar:
Fazla Yağlardan Nasıl Kurtuluruz?

 

//

 

İsviçre hayvansal hücre ile yaşlanma önleyici tedavileri soruşturuyor

İsviçre yaşlanma önleyici tedavilerin yapıldığı özel klinikleri ile meşhurdur. Bu kliniklerde hayvan ceninlerinden alınan hücreler insanlara enjekte edilerek dokuların yenilenmesi yani gençleşme sağlandığı iddia edilmektedir.

Hayvan fetus (cenin) hücrelerinin insanlara enjekte edilmesi 1930 larda İsviçreli bir hekim olan Paul Niehans tarafından uygulanmaya başlamıştır. Bu yöntemle paratiroid, karaciğer, pankreas, böbrek, kalp, timus ve dalak gibi organlarda yenilenme sağlandığı iddia edilmiştir. 1950 lerde hayvan cenin hücreleri dondurularak saklanmaya ve ihtiyacı olanlarda eritildikten sonra enjekte edilmek suretiyle kullanılmaya başlanmıştır.

Avrupa’lı hekimler tarafından kısmen kabul gören bu tedavi Amerika’da yasal olarak kabul görmemiştir.

İsviçre’de Lausanne ve Montreux şehirleri arasında göl kıyısında hayvansal hücreler ile yaşlılık önleyici tedaviler yapan çok sayıda klinik mevcuttur. Buralara Çin, Ortadoğu ve Rusya’dan gelen zengin kişiler ciddi miktarlar ödeyerek tedavi yaptırmaktadırlar.

İsviçre Sağlık Bakanlığı 2014 yılında 30 un üzerinde kliniğe uyarıda bulunarak bu tedavileri durdurmalarını bildirmiştir.

Başta Çin Medikal Turizm temsilcileri olmak üzere bu klinikler yaptıkları tedavilerin etkili ve yararlı olduğunu öne sürerek karara itiraz etmişlerdir.

İsviçre sağlık bakanlığı izinsiz olarak hayvan hücresi enjeksiyonu yapan çok sayıda klinik hakkında yasal soruşturma başlattığını duyurmuştur.

İnsan veya hayvandan olsun, başkasından alınan canlı hücreler ile yapılan tedaviler risklidir. Çünkü bu hücrelerin hangi koşullarda nasıl davranacakları henüz tam anlaşılmamıştır. Verilen hücrelerin faydalı işler yapması beklenirken istenmeyen zararlı etkileri ortaya çıkabilir ve bunun nasıl önleneceği henüz bilinmemektedir. Bu nedenle tıp otoriteleri tarafından önerilmeyen tedavilere itibar etmemekte yarar vardır.