Sıcak Çarpması ve Tedavisi
Küresel ısınma, birçok ülkede sıcaklıkların tehlikeli boyutlara ulaşmasına yol açmaktadır. İnsan sağlığını en ciddi şekilde etkileyen durumlardan biri ise sıcak çarpmasıdır.
Sıcak çarpması nedir?
Dış ortamın ısısı ne olursa olsun vücut içi sıcaklığı belli ve güvenli bir seviyede tutacak mekanizmalara sahibiz. En basit tabirle, bu sistem iki temel görev üstlenir:
- Isı üretimi
- Isı atılımı
Isı üretimi
Vücudumuz, hayatta kalabilmek için belirli bir iç ısıyı sabit tutmak zorundadır. Metabolizmamız bu nedenle sürekli olarak ısı üretir; bu miktar ortalama saatte 100 kaloridir. Ancak, bu sıcaklığı sabit tutmak için üretilen ısının belirli bir kısmı dışarı atılmalıdır. Aksi takdirde, vücut ısısı her saat 1 derece yükselecektir. Yoğun fiziksel aktivite, ısı üretimini 10 kat veya daha fazla artırabilir. Örneğin, sporcularda ve ağır işçilerde metabolizma ile saatte 1000 kalorinin üzerinde ısı üretimi gerçekleşebilir. Dışarıdan gelen ısı (güneş ve sıcak hava) da başka bir faktördür. Yaz aylarında güneş altında kalmak, saatte 150 kaloriye kadar ek ısı artışına neden olabilir. Ayrıca, bazı hastalıklar, aşırı kas kasılması (titreme), tiroid bezinin aşırı çalışması ve bazı ilaçlar (özellikle uyarıcılar) vücut ısısını artırabilir.
Isının atılımı (vücudun soğuması)
Vücut, hem ısı üreterek hem de mevcut ısıyı dışarı atarak iç sıcaklığımızı dengede tutar. Beyindeki bir termostat gibi çalışan hipotalamus bölgesi bu dengeyi sağlar. En önemli soğutma organımız deridir. Sıcaklık arttığında, kalp deriye daha fazla kan pompalar ve ter bezleri daha aktif hale gelir. Böylece ısı, vücut yüzeyine taşınmış olur. Ter bezlerinin ürettiği ter, deriyi buharlaşma yoluyla soğutur. Ancak, nemli havalarda buharlaşma zorlaşır ve nem oranı %75’i geçerse terleme, ısıyı azaltmada etkili olmaz. Sıcaklığın etkisini azaltmadaki bir başka mekanizma ise aklimatizasyondur (ortama uyum sağlamak). Bu uyum, bir hafta veya biraz daha uzun bir sürede gerçekleşir. Aklimatizasyon sağlandığında vücut, daha erken terlemeye başlar ve daha fazla ter üretir. Terdeki tuzu geri emerek daha verimli çalışır. Sıcak ortama alışkın olmayan bir kişi saatte 1 litre terleyerek 580 kalori ısıyı uzaklaştırabilirken, alışkın olan bir kişi saatte 2-3 litre terleyerek 1700 kalorinin üzerinde ısıyı dışarı atabilir..
Sıcak çarpması
Vücudun sıcaklığı sabit tutan termostat mekanizması düzgün çalışmazsa, iç sıcaklık artar. Bu sıcaklık 41 dereceyi aşarsa, acil müdahale gerektiren ciddi bir sorun ortaya çıkar. Aşırı ısı, hücrelerimize doğrudan zarar verir, hatta hücrelerin ölümüne yol açabilir. En ağır hasar öncelikle kaslarda meydana gelir ve buna rabdomiyoliz denir. Parçalanan kasların artıkları ise miyoglobin olarak adlandırılır. Miyoglobin, böbreklere çökerek fonksiyonlarını bozabilir; bu duruma akut böbrek yetmezliği denir. Etkilenen bir başka organ ise karaciğerdir. Sarılık, kan şekerinin düşmesi, pıhtılaşma bozuklukları ve beyin ödemi gibi durumlar ortaya çıkabilir ve bunlar ölümle sonuçlanabilir. Diğer organlar kadar olmasa da, akciğerler de ilerleyen saatlerde işlevsiz hale gelebilir.
Sıcak Çarpması Çeşitleri
Klasik sıcak çarpması NEHS olarak adlandırılır. Bu terim, İngilizce’deki “Nonexertional Heat Stroke” (Egzersizle İlişkisi Olmayan Sıcak Çarpması) kelimelerinin kısaltılmışıdır. Genellikle küçük çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişilerde görülür. İkinci tip sıcak çarpması ise EHS adıyla bilinen Efor İlişkili Sıcak Çarpmasıdır (İngilizce: “Exertional Heat Stroke“). Bu tür, daha çok genç sporcularda ve ağır efor sarf eden işçilerde ortaya çıkar. Tedavi edilmediğinde her ikisi de ölümcüldür
Belirtiler
Deride kızarıklık ve ısı artışı, baş ağrısı, baş dönmesi ve sersemlik, kas ağrısı ve krampları, şuur bulanıklığı, bilinç kaybı ve bayılma gibi belirtiler kişiden kişiye farklı şiddette ortaya çıkabilir. Ancak tanı koymada en önemli kriter, vücut ısısının 41 derecenin üzerine çıkmasıdır. Koltuk altı veya dil altından yapılan ölçümler daha düşük sonuç verebilir. Bu nedenle, rektal ölçüm yapmak gerekebilir.
Tedavi
İlk bir saat içinde tanı koyarak tedaviye başlamak hayati öneme sahiptir. Aksi takdirde, ölüm olasılığı hızla artar. Yapılması gereken ilk şey, hastayı acil olarak soğutmaktır.
Hastayı soğutma yöntemleri
Hastane ortamına ve sağlık personeline ihtiyaç duyulmadan uygulanabilecek soğutma yöntemleri şunlardır:
Buzlu su ile soğutma
Hastanın tüm elbiseleri çıkarıldıktan sonra, üzeri buzlu suda ıslatılmış havlularla örtülür ve bu havlular ısındıkça yenileriyle değiştirilir. Koltuk altlarına ve kasıklara buz torbaları yerleştirilir. Bu yöntem çok etkili olsa da, bilinci açık hastalarda uygulanması zor ve rahatsız edici olabilir.
Buharlaştırma ile soğutma
Hastanın tüm elbiseleri çıkarıldıktan sonra üzerine ılık su dökülür ve güçlü bir vantilatör yardımıyla suyun buharlaşması sağlanır. Buharlaşan su, altındaki deriyi soğutur.
Daha etkili soğutma yöntemleri bulunsa da, bunlar karmaşık cihazlar ve hastane ortamı gerektirir. Soğutma dışındaki tedaviler hastane ortamında semptomlara göre uygulanır. Öncelikle sıvı ve elektrolit kaybının giderilmesi, ardından organ fonksiyonlarını korumaya yönelik tedaviler gerçekleştirilir.
Ateş düşürücü ilaçlar
Aspirin ve parasetamol gibi ateş düşürücü ilaçlar sıcak çarpmasında kesinlikle kullanılmamalıdır. Çünkü bunlar fayda sağlamadığı gibi zararlı da olabilir.
Sonuç
Özellikle efor ilişkili sıcak çarpması (EHS) genç ve sağlıklı kişilerde görülür. Tanı, ancak vücut ısısının 41 derecenin üzerinde olduğunun tespit edilmesiyle konulur. Tedavide ise ilk 1 saat çok önemlidir ve hastanın bulunduğu yerden başlayarak hastaneye nakledilene kadar soğutulması gereklidir. Ancak kırsal bölgedeki yürüyüşcülerde ve operasyon alanındaki askerlerde bunu gerçekleştirmek güç olabilir.