Web Sitelerinde Öncesi ve Sonrası Resimler Gösterilmeli mi?

Sonuçların gerçek hasta resimleri ile paylaşılması

Estetik cerrahi daha çok görüntüye yönelik bir tıp dalıdır. Ameliyat olanların önemli bir kısmı tıbbi bir rahatsızlıkları olmadıkları halde daha güzel veya genç görünmek için bizlere başvurmaktadırlar. Bu nedenle ameliyatlarının ne kadar başarılı olacağı konusunda önceden fikir sahibi olmak isterler.

Hastalar estetik cerrahlarını nasıl seçer?

Bu sorunun cevabı 40 yıl öncesi ile günümüzde farklıdır. İnternet’in kullanılmadığı yıllarda kişiler doktorlarını güvendikleri kuruluşlara başvurarak veya çevrelerine sorarak buluyorlardı. Güvenilir kuruluşlar denilince Üniversite ve Devlet Hastaneleri ile bazı Özel Hastaneler akla geliyordu. Buralarda çalışan hekimlerin seçilmiş ve iyi hekimler olduklarına inanılıyordu. Çevre faktörü de ayni derecede önemli idi. Örneğin burun ameliyatı olmak isteyenler bir arkadaşın tavsiye ettiği doktora daha çok güvenirlerdi. Gazete, dergi, radyo ve televizyonlardaki reklam ve programlar da doktor seçiminde belli ölçüde rol almakta idi. Günümüzde internet ve medya doktor seçiminde daha önemli bir rol oynamaktadır. Estetik  ile ilgili kuruluşlar ve kişiler başta internet olmak üzere görsel ve yazılı medyayı çok etkili bir şekilde kullanmaktadırlar. Estetik düşünenleri etkilemenin en iyi yolu çok başarılı sonuçların herkesin görebileceği şekilde yayınlanmasıdır. Halk arasındaki ismi ile öncesi ve sonrası fotoğrafları en etkili reklam aracıdır.

Türkiye’de yasal reklam koşulları

Estetik cerrahi bir tıp dalıdır ve tıp etik ve kanunlarına bağlıdır. Türkiye’deki kanunlara göre doktorların reklam yapması aslında yasaktır. Doktorlar yalnızca çeşitli konularda toplumu bilgilendirebilirler, nerede çalıştıkları, ve çalışma saatleri hakkında ilanlar verebilirler. Kanunlar hastalar ile ilgili resim de dahil olmak üzere kişisel bilgilerin izinsiz olarak paylaşılmasını yasaklamaktadır. Kanunlar dışında tıp etiği de hasta bilgilerinin doktor ve hasta arasında gizli kalmasını gerektirir. Bazı kuruluşlar kişilerin yüzünü gizleyerek öncesi ve sonrası fotoğraflarını yayınlamaktadırlar. Türkiye’deki yasalara göre yüzü belli olmasa bile tıbbi resimler gösterilerek reklam yapılması yasaktır.

Öncesi sonrası resimler güvenilir mi?

Ülkemizde öncesi ve sonrası fotoğrafların gösterilmesi yasak olmasa idi ve serbestçe yayınlanabilse idi bu doktor seçiminde ne kadar etkili olurdu? Özellikle Amerika’da yapılan araştırmalar doktor arayan estetik hastalarının internetteki öncesi sonrası resimlerine ne kadar güvendikleri sorulmuş. Sonuçlar aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:

  • Çok güveniyorum
  • Biraz güveniyorum
  • Güvenmiyorum
  • Hiç güvenmiyorum
  • %27
  • %66
  • %6
  • %1

Tablodan da görüleceği gibi her ne kadar öncesi sonrası resimleri bir fikir vermekte ise de tam güven vermemektedir. Bunun çeşitli nedenleri vardır. Genellikle reklam için konulan öncesi-sonrası resimleri en iyi sonuçlar arasından seçilir. Ameliyat düşünen kişinin kendisinde de ayni başarılı sonucun alınacağının garantisi yoktur. Daha önemli güvensizlik nedeni ise resimlerde değişiklik yapılma veya standart olmama ihtimalidir. Bir burun resmi ameliyat öncesinde en kötü görüntüyü verecek açıdan çekilebilir ve ameliyat sonrası bütün hataları örtecek ve en iyi görüntüyü verecek şekilde çekilebilir. Ayrıca günümüzde Photoshop gibi çok etkili resim değiştirme programları vardır. Bu programlar sayesinde fotoğraflar üzerinde değişiklik yapılarak mükemmel görüntülere ulaşmak mümkün olabilir oysa gerçekte böyle bir sonuç alınmamıştır. Buna örnek olarak yukarıdaki resimde görülen modelin normal yaşamdaki ve makyajlı rötüşlü resimlerini inceleyebilirsiniz. 

Sonuç

Bir hekimin başarısının en güvenilir göstergesi hastalarının memnuniyetidir. Başarılı estetik operasyonlar yapan bir hekimin hastaları çevreden takdir görür ve ameliyat olan kişinin çevresi bu hekimi yaptığı iş sayesinde tanır ve takdir eder. Bu aslında en etkili ve güvenilir tanıtım metodudur. Estetik ameliyat öncesi kendinize hekim seçerken reklamları dışında çalıştığı yerde ve meslektaşları arasında nasıl tanındığı, meslekteki deneyimi, hastalarının memnuniyet derecesi, bilimsel olarak yurt içi ve yurt dışında bulunduğu seviye, meslek ahlakı gibi kriterlere de dikkat edilmesinde yarar vardır.

Aşırı kalınlaştırılmış dudakların tedavisi var mıdır?

Dolgun dudaklar kadınlara daha seksi ve çekici bir görünüm kazandırır. Piyasada kullanıma hazır olarak satılan dolgu maddelerinin yaygınlaşması dudak estetiği ameliyatlarında da artışa yol açmıştır.

Dudak kalınlaştırma hiyaluronik asid (HA) ve poli L laktik asid (PLLA) gibi vücudun yabancı olmadığı maddeler ile veya yağ enjeksiyonu ile yapılabilmektedir. Daha seyrek olarak polimetilmetakrilat (PMMA) gibi kalıcı maddeler de kullanılabilmektedir. Bunun dışında yasal olmadığı halde sıvı silikon enjeksiyonu seyrek olarak dudak kalınlaştırma işlemlerinde kullanılmaktadır.

Güzellik ve estetik oranlarda gizlidir. Dolgun dudaklar seksi görünüm veriyor demek dudak ne kadar dolgun olursa seksilik o kadar artar anlamına gelmez. Belli bir orandan daha fazla kalınlaşmış dudaklar garip ve komik bir görünüm ortaya çıkartır. Farkında olmadan ördek dudaklar ile dolaşan ve kendini çekici zanneden pek çok kişiye rastlamış olabilirsiniz. Bunların bir kısmı garipliklerinin farkında olmadan toplumdaki yaşamlarına devam ederken bilinçli bir grup aşırı dolgun dudaklarından rahatsız olup bunların düzeltilmesi için çare aramaktadır.

Aşırı doldunlaştırılmış dudakların tedavisi daha önce enjekte edilen maddenin cinsine göre değişir. Hiyaluronik asid (HA) ile kalınlaştırma yapılmış ise bir yıl içinde bu maddenin vücut tarafından eritilmesi ve dudakların kendiliğinden incelmesi mümkündür.  Buna karşılık silikon ve polimetikmetakrilat (PMMA) gibi kalıcı maddelerin enjekte edilmesi ile yapılan dolgunlaştırmalarda zaman içinde bir erime ve düzelme beklenmez. Piyasada yukarıda sayılanlar dışında daha farklı maddelerden yapılan dolgu maddeleri de bulunmaktadır. Yeterli denetimden geçmeden çeşitli ülkelerde ruhsat alan veya hiç denetimden geçmeden piyasaya sürülen kaçak maddelerin enjekte edilmesi ciddi sağlık sorunları da yaratabilmektedir. Bunların en başında enjekte edilen maddenin vücut tarafından kabul görmemesi ve iltahaba yol açmasıdır. Dudaktaki iltahaplanma ağrı, kızarıklık, apse oluşması ve deride akıntılı iltahaplı deliklerin ortaya çıkması gibi sonuçlar doğurabilir.

İltahaplanmış dudakların tedavisinde antibiyotik kullanımı, bölgesel yara bakımı gibi tedaviler yeterli olmaz ise cerrahi olarak dudak içindeki iltahaplı odakların ve görülebilir ise enjekte edilen maddenin temizlenmesi gerekir. Ancak bu anlatıldığı kadar kolay bir işlem değildir. Enjekte edilen madde yalnız bir bölgede olmayıp dudağın kaslar dahil bütün dokuları içine yayılmış olduğundan gözle görülerek ayıklanması bazan mümkün olmayabilir. Bunu tuz ile karabiberi birbirine karıştırdıktan sonra elle tekrar birbirlerinden ayırmak çalışmak gibi hayal edebilirsiniz.

Herhangi bir komplikasyon (istenmeyen sağlık sorunu) ortaya çıkarmamış ancak görüntü olarak rahatsız edici olan iri dudakların tedavisi daha kolaydır. Burada dudağın vermilyon adı verilen ve ruj sürülen pembe renkli kısmından enlemesine bir şerit çıkartılarak inceltme gerçekleştirilir. Kesi doğru yerden yapıldığında ve güzel dikildiğinde görünen bir iz kalmaz.

Dudak dolgunlaştırmada sorun yaşamamak için baştan uygun tedavi seçilmesi önemlidir. En iyisi dolgunlaştırmanın aşırıya kaçmadan yapılmasıdır. Bunu da işlemi yapan uzman belirlemelidir. Kişi istiyor diye onu komik hale sokacak kadar kalınlaştırmalardan kaçınılmalıdır.

Prof. Dr. Ege Özgentaş dudak kalınlaştırmaları yalnız hastanın kendi yağını kullanarak yapmaktadır ve estetik sınırlarını aşan aşırı istekleri kabul etmemektedir.

Estetikte her şeyin daha büyüğü daha iyidir prensibi geçerli değildir.

Estetik fiyatlarında arz-talep kuralı geçerli mi?

Estetik ameliyat fiyatlarının ne kadar olduğu ve bunun nasıl belirlendiği hep merak konusu olmuştur.

Ekonominin temel kuralları vardır ve bunun en iyi bilineni arz-talep kuralıdır. Sağlık hizmetlerinin fiyatlarının temel ekonomik kurallara uymadığı inancı yaygın ise de estetik cerrahi ameliyatlarında temel ekonomik kuralların bazıları geçerlidir.

Arz talep kuralına göre bir hizmetin istenme sayısı ile (örneğin estetik ameliyat arzusu) bu hizmeti verenlerin sayısı (örneğin estetik cerrah sayısı) arasında bir ilişki vardır. Ameliyat isteyenlerin sayısı ile bu ameliyatı yapan cerrahların sayısı sabit kaldığı sürece fiyatlarda bir oynama olmaması beklenir. Ameliyat olma isteği arttığı ve cerrah sayısı ayni kaldığı sürece fiyatların artması, buna karşılık ayni sayıda ameliyat isteği olduğu halde daha fazla sayıda cerrahın bu ameliyatları yapması halinde ise fiyatların düşmesi beklenir.

Peki estetik cerrahi fiyatları bu kurala göre mi belirleniyor? Amerikalı araştırmacılar bu konuda bir çalışma yapmış ve “Aesthetic Surgery Journal” dergisinde yayınlamışlardır. Amerikanın her tarafını dengeli olarak kapsıyacak şekilde 15 şehir seçmişler ve bu şehirlerdeki plastik cerrah sayılarını tesbit etmişlerdir. Bu plastik cerrahlar ile temasa geçerek beş temel estetik ameliyatı (meme büyütme, meme dikleştirme, karın germe, göz kapağı germe ve yüz germe) kaça yaptıklarını öğrenmişlerdir. Ayni zamanda bu şehirlerin her birinin nüfusu, hayat pahallılığı, gayrimenkul giderleri, kişi başına gelir durumu gibi ekonomik göstergelerini de çıkartmışlardır.

Araştırmacıların yaptığı çalışmada ekonomik göstergeler ile estetik cerrahi ameliyatlarının fiyatları arasında çok güçlü bir ilişki ortaya çıkmıştır. Örnek vermek gerekirse hayatın pahallı olduğu, gayrimenkul giderlerinin ve kiraların yüksek olduğu, nüfusun ve kişi başı gelirin yüksek olduğu New York şehrinde ortalama bir estetik ameliyat 9.244 dolara mal olurken hayatın en ucuz nüfusun en düşük, gayrimenkul ve kiraların en düşük, kişi başı gelirin en düşük olduğu Omaha kentinde ortalama bir estetik ameliyat 5.034 dolara (neredeyse yarı fiyata) malolmaktadır. Buna karşılık nüfus başına düşen plastik cerrah sayısının az olduğu şehirlerde estetik fiyatlarının yüksek olması beklenirken böyle olmadığı görülmüştür.

Arz talep kuralı estetik ameliyatlarda diğer hizmet sektörlerinde olduğu kadar geçerli olmamaktadır. Ama ekonominin diğer genel kuralları estetik ameliyat sektöründe etkin bir şekilde işlemektedir.

Amerikada 2007 ile 2011 yılları arasında yaşanan ekonomik kriz estetik ameliyatları olumsuz olarak etkilemiştir. Ayni durum yurdumuzda körfez savaşında ve diğer ekonomik krizlerde de görülmüştür. Günümüzde estetik işlemlerdeki artış ameliyatlardan ziyade cerrahi olmayan estetik işlemlerdeki artıştan kaynaklanmaktadır. Ameliyatsız estetik işlemleri botox, dolgu, çeşitli laser ve radyofrekans uygulamaları, mezoterapi vs olarak belirlenebilir. Bu işlemlerin önemli bir kısmı plastik cerrah hatta hekim bile olmayan kişilerce yapılmaktadır ve yetkisiz estetisyenlerin yasal olarak kontrol edilmeleri güç olmakdadır. Ancak bu tüm dünyada gözlenen bir durumdur. Amerika’da yapılan bir araştırma Güney Kaliforniya’da liposuction ameliyatı yapan 834 doktordan yalnızca %38 inin plastik cerrahi eğitimi aldığı %6 sının ise hiç cerrahi eğitimi almadığı saptanmıştır.

Türkiye’de estetik cerrahi ameliyatları ekonomi kurallarına uymakta ancak arz talep kuralına tam olarak uymamaktadır. Pek çok küçük anadolu şehrinde yalnız bir veya iki plastik cerrah bulunduğu halde estetik ameliyat fiyatları en fazla plastik cerrahın çalıştığı İstanbul’dan daha ucuzdur. Bizde de halkın ödeme gücü ameliyat fiyatlarını oluşturan en önemli faktördür. Ödeme gücü en yüksek olan kişiler genellikle büyük şehirlerde yaşamaktadırlar ve estetik ameliyat gibi aciliyati olmayan harcamaları bütçeleri kısıtlı olanlara göre daha rahat yapabilmekedirler.

Estetik ameliyatlarda arz-talep kuralına uymayan bir başka yön daha vardır: Deneyim. Estetik ameliyatlar standard değildir ve sonuçlar yapanın deneyimine bağlı olarak önemli farklılıklar gösterebilir. Sonuçları daha başarılı olan cerrahların daha yüksek fiyatlar ile ameliyat yapması doğaldır. Bir araba alırken ayni markanın en ucuzunu almak mantıklı olabilir, ancak bu mantıkla en ucuz ameliyatı yapan cerrahı bulmak estetik cerrahide arzulanmayan sonuçlara yol açabilir.

 

(function(i,s,o,g,r,a,m){i[‘GoogleAnalyticsObject’]=r;i[r]=i[r]||function(){
(i[r].q=i[r].q||[]).push(arguments)},i[r].l=1*new Date();a=s.createElement(o),
m=s.getElementsByTagName(o)[0];a.async=1;a.src=g;m.parentNode.insertBefore(a,m)
})(window,document,’script’,’//www.google-analytics.com/analytics.js’,’ga’);

ga(‘create’, ‘UA-44005840-4’, ‘auto’);
ga(‘send’, ‘pageview’);

Türkiye estetik cerrahide nerede?

Türkiye gelişen nüfusu ve doktor sayısı ile dünyada belirgin bir konuma doğru ilerliyor. Uluslararası Estetik Plastik Cerrahi Derneğinin (ISAPS) 8 Haziran 2015 te yayınlanan 2014 yılı istatistiklerine göre Türkiye tahmini plastik cerrahi uzmanı sayısı dikkate alındığında dünya sıralamasında 9. gelmektedir.

Dünyanın en fazla plastik cerrahi uzmanına sahip olan 30 ülkesi aşağıdaki tabloda görülmektedir:

Sıralama Ülke Plastik Cerrah Dünya Yüzdesi
1 ABD 6300 % 15.60
2 Brezilya 5.473 % 13.60
3 Çin 2800 % 6.90
4 Japonya 2.221 % 5.50
5 Hindistan 2150 % 5.30
6 Güney Kore 2054 % 5.10
7 Rusya 2000 % 5.00
8 Meksika 1550 % 3.80
9 Türkiye 1200 % 3.00
10 Almanya 1101 % 2.70
11 Kolombiya 950 % 2.40
12 Fransa 950 % 2.40
13 İspanya 942 % 2.30
14 İngiltere 865 % 2.10
15 İtalya 800 % 2.00
16 Tayvan 600 % 1.50
17 Kanada 568 % 1.40
18 Venezuella 503 % 1.20
19 Mısır 400 % 1.00
20 Peru 380 % 0.90
21 Arjantin 347 % 0.90
22 Avusturya 317 % 0.80
23 Tayland 316 % 0.80
24 Yunanistan 271 % 0.70
25 Hollanda 270 % 0.70
26 Belçika 265 % 0.70
27 İran 238 % 0.60
28 Sudi Arabistan 226 % 0.60
29 Portekiz 176 % 0.40
30 İsrail 170 % 0.40

Pek çok alanda olduğu gibi burada da Amerika 6300 plastik cerrahi uzmanı ile birinci sıradadır ve dünyadaki toplam plastik cerrah sayısının yaklaşık %16 sı bu ülkededir. Türkiye Plastik cerrah sayısı olarak (1.200) Avrupa’da ilk sırayı almakta bunu sırası ile Almanya (1.101), Fransa (950), İspanya (942), İngiltere (865), İtalya (800), Yunanistan (271), Hollanda (270), Belçika (265) ve Portekiz (176) izlemektedir.

Geçtiğimiz yıl dünyada toplam 9.645.395 adet estetik ameliyat yapılmıştır. En fazla estetik ameliyat yapılan 8 ülke aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Ülke Estetik Cerrah Sayısı Estetik Ameliyat Sayısı Cerrah Başına Ameliyat
Tüm Dünya 40.328 9.645.396 239
Amerika 6.300 1.483.020 235
Brezilya 5.473 1.343.293 245
Japonya 2.221 326.398 147
Güney Kore 2.054 440.583 215
Meksika 1.550 381.207 246
Almanya 1.101 287.262 261
Fransa 950 233.615 246
Kolombiya 950 252.244 266

En fazla estetik ameliyat yapılan ülkeler sıralaması ülkelerin plastik cerrah sayısı ile farklılık göstermektedir: ABD (1.483.020), Brezilya (1.343.293), Güney Kore (440.583), Meksika (381.207), Japonya (326.398), Almanya (287.262), Kolombiya (252.244) ve Fransa (233.615) ilk 8 sıradaki ülkelerdir.

Görüldüğü gibi Türkiye ilk 8 ülke sıralamasında yoktur. Bunun nedeni ülkemizdeki istatistik bilgilerinin yeterli tutulmaması veya bildirilmemesi olabilir. Estetik ameliyatlar SGK tarafından ödenmediği için istatistiklerde görülmüyor olabilir. Ayrıca Uluslararası Estetik Plastik Cerrahi Derneği (ISAPS) bu bilgileri üyelerine gönderdiği formlardaki rakamlara göre hesaplamaktadır ve üyelerin gönderdiği rakamların doğruluğu denetlenememektedir.

ISAPS istatistiklerine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:
ISAPS International Survey on Aesthetic/Cosmetic Procedures Performed in 2014

//