Önemli Bir Burun Bozukluğu: Dudak Yarığı Burnu

Cleft Lip Nose (CLN)

Dudak yarığı nasıl bir bozukluktur?

Dudak yarığı (bilimsel adı ile cleft lip) her toplumda belli sıklıkta görülen bir doğuştan bozukluktur. Günümüzde dudak yarıkları başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir. Ancak birçok doğuştan bozuklukta görüldüğü gibi dudak yarığı da yalnız üst dudağı ilgilendirmez. Ayni zamanda üst dişleri ve burun ucunu da ilgilendirir. Başlangıçta burundaki bozukluklar tam olarak farkedilemeyebilir. Bunun en önemli nedeni burun gelişmesinin adolesandan sonra 16-18 yaşlarında tamamlanmasıdır. Bu yüzden başlangıçta yani onarım yapıldıktan sonra mükemmel gibi görünen bir üst dudak ve burun çocuk büyüdükçe farklı bir şekle dönüşerek uygun olmayan bir görüntü oluşturabilir.

Yukarıdaki resimlerde üst dudak sağ tarafında mevcut dudak yarığı izlenmektedir. Onarım sonrası burunda belirgin bir şekil bozukluğu mevcut değildir.

Dudak yarığı burnu (CLN) nasıl bir bozukluktur?

Bu yazıda dudak yarıkları ve onların tedavisinden bahsetmeyeceğiz. Ama hemen hemen her dudak yarıklı çocuk erişkin yaşa geldiğinde dudak tedavileri zamanında yapılmış olsa bile çok ciddi bir burun sorunu ile karşılaşır. Bunun nedeni üst dudak, üst dişlerin ortadaki kısmı ve burun kıkırdağının dişlere yakın kısımlarının döllenmiş yumurtanın ileri dönemlerinde ortaya çıkan birbirine yakın bölgelerden gelişmesidir. Üst dudak ve burun 3 ayrı tabakanın birbirine yapışması ile oluşur. Ortada üst kesici dişler ile dudağın tam orta kısmı yanlarda ise köpek dişleri ve daha sonraki dişler ile üst dudağın yan kısımları bulunur. Yapışma bozukluğunun sağda veya solda olmasına bağlı olarak burnun sağ veya sol yarımında burun deliği ve kanatları civarında tipik bir görüntü ortaya çıkar. Bütün dudak yarıklılarda ayni görüntü ortaya çıktığı için buna “Dudak Yarığı Burnu” veya tıbbi adı ile CLN (cleft lip nose) adı verilir. Bu daha çok estetik bir sorun yaratır ama yüzün tam ortasında ve saklanamaz durumda olduğu için ciddi psikolojik problemlere yol açabilir. Dudak yarığı burnunda yarık tedavisi yapılan tarafta burun deliği daha yayvan ve geniştir. Burun deliğinin üst kısmındaki deri diğer tarafa göre daha aşağıdadır ve bu taraftaki kıkırdak hem daha aşağıda yerleşmiştir hem de kıvrımı yetersizdir. Yarık taraftaki burun deliği normal tarafa göre daha basık görünür.

Yukarıdaki resimde bebekken sağ dudak yarığı onarılmış bir erişkini görmektesiniz. Burundaki belirgin dudak yarığı burnu (CLN) deformitesini izlemektesiniz.

CLN (dudak yarığı burnu) tedavisi nasıl yapılır?

Sıradan bir burun estetiği ameliyatında genellikle burun yapıları normal yerlerindedir ancak şekil istenildiği gibi değildir. Bu nedenle traşlamalar veya küçük değişiklikler ile iyi bir sonuç elde edilebilir. Buna karşılık dudak yarığı burnu düzeltilmesi için iki tarafta bulunan farklı şekildeki ve yerleşimdeki kıkırdakların birbirine eşit konum ve şekle getirilmesi ayrıca burun ucu derisindeki fazlalığın da giderilmesi gerekir. Bu işlem estetik bir burun ameliyatından çok rekonstrüktif yani yeniden oluşturma ameliyatıdır. Bu bozukluğun düzeltilmesi için rekonstrüktif cerrahinin prensiplerinin çok iyi bilinmesi ve usta kişilerin yanında kazanılmış bir deneyim gerekmektedir.

CLN tedavisinin yaşı

Dudak yarığı onarımı yapılır iken burun yapılarına da bazı müdahalelerde bulunularak ileride dudak yarığı burnu deformitesinin çıkmasının engellenmesi için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Buradaki zorluk kıkırdak yapıların gelişmesinin daha ileri yaşlarda ortaya çıkmasıdır. Bu gelişme ortaya çıkmadan nasıl bir bozukluk olacağı bilinemez ancak tahmin edilebilir. Tahmine dayalı olarak yapılacak bir düzeltme ileride istenilen sonucu vermeyebilir. Kimi cerrahlar çocuk 6-8 yaşlarında iken bir düzeltme ameliyatı yapılmasını önerirler. Ancak bu yaşlarda yapılan ameliyat ne kadar iyi bir düzelme sağlarsa sağlasın ileri yaşlarda büyüme ile birlikte yeniden görüntü bozuklukları oluşabilmektedir. Bu nedenle pek çok cerrah CLN (cleft lip nose – yarık dudak burnu) onarımını büyüme tamamlandıktan sonra yapmayı tercih etmektedir. Ayrıca gelişme tamamlandıktan sonra eğer gerek var ise (ki genellikle vardır) CLN ile birlikte burun estetiği ameliyatı da ayni anda yapılabilir.

Dudak yarığı burnu tedavisi hangi bölüm tarafından yapılır?

Dudak yarıklı kişilerin toplumda huzurlu bir yaşama kavuşmaları için yalnız üst dudaklarındaki yarığın kapatılması yetmez. Dişler çıkmaya başladığı andan itibaren bunların düzgün gelişmelerinin sağlanması, çene kemiklerindeki düzensizliklerin giderilmesi gerekir. Bu işlem diş hekimliğinin bir dalı olan ortodonti bölümünce yapılır ve yıllarca sürer. Erişkin yaşa gelen hastaların da düzeltici bir burun ameliyatı olmaları estetik açıdan kaçınılmazdır. Normal burun estetiğinden daha zor olan ve daha fazla ustalık isteyen dudak yarığı burnu ameliyatı yalnızca diplomalı ve deneyimli “Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi” uzmanları tarafından yapıldığında başarılı sonuçlar alınır.


Sosyal medyadaki paylaşımlarımızı izlemek için aşağıdaki logolardan uygun gördüklerinize tıklayabilirsiniz:


Fraksiyonel Lazer (Fraxel) Nedir?

Lazer teknolojisi 1950 lerin başlarından beri bilinmesine karşın ilk tıbbi kullanımı 1962 yılınd başlamış ve daha sonra hızlı bir şekilde ilerlemiştir. 1964 te retina hastalıkları için argon lazer kullanılmaya başlamıştır. Ayni yıllarda karbon dioksit (CO2) ve Nd:YAG laserleri cerrahi operasyonlarda kullanılmaya başlanmıştır. Bu lazerler sürekli ışın vermekte, deri ve dokuları bıçak gibi kesebilmekte ve bu işi dokuları buharlaştırarak yaptığı için kanama olmamaktaydı. Ancak kalan iz açısından lazer ile yapılan ameliyatlar daha iyi sonuç vermediğinden lazerin bıçak yerine kullanılması uzun sürmedi.

   

Buna karşılık karbondioksit (CO2) lazerleri derinin yüzeyel olarak soyulması amacı ile uzun yıllar kullanıldı. Burada amaç derinin yüzeyel tabakasını tahrip ederek alttan  daha taze ve düzgün deri çıkmasını sağlamak idi. Deneyimli ellerde bu tedavi iyi sonuç verse bile sürekli gelen lazer ışını ciddi yaralar yaparak istenmeyen izlerin oluşmasına neden olabiliyordu.

1990 lardan itibaren lazer ışınını sürekli vermekten ziyade tek tek atışlar halinde ve aralıklı olarak veren cihazlar geliştirildi. Fraksiyonel lazerler de saniyenin küçük parçalarında birbirinden farklı noktalara tek tek noktacıklar halinde atış yapabilen lazerlerdir. Bu tek tek noktalar birbirlerinden ayrı olduklarından aralarında sağlam doku bulunmaktadır. Aralardaki sağlam doku sayesinde iyileşme çok daha çabuk ve sorunsuz olmaktadır. Bunların bazıları kullandıkları dalga boyu sayesinde derinin dış kısımlarına fazla zarar vermeden deri altı yapıları ısıtabilecek özelliktedir. Bu sayede deride görünen bir yara olmaksızın derindeki kollajen ve pigment (deri rengini veren boya) hücrelerinde ısı etkisi ile değişiklikler yapabilmektedirler.

Fraksiyonel lazerler yara yapmaksızın deride sıkılaşma yapabilirler. Bunu kollajen iplerini sıkılaştırarak yaparlar. Ayrıca yara izi yani skar dokusu içindeki kollajenin yapısını değiştirerek bu izlerin hafiflemesini sağlayabilirler. Ayni etki ile pigment hücrelerini tahrip ederek derideki renk değişikliklerini düzeltebilirler.

Ancak lazerlerin dokulardaki etkisi dalga boyuna göre değişir. Her bir dalga boyunun farklı bir etkisi vardır. Kliniğimizde kullandığımız ikili fraksiyonel lazer (Fraxel Dual) ayni makine içinde iki farklı lazer ışını hazırlayıp gönderebilmektedir. 1550ve 1927 nm dalga boyundaki iki farklı lazer ışını sayesinde yüz ve diğer bölgelerin derisinde istediğimiz işlemi makine değiştirmeden kolayca yapabilmekteyiz.

 

Fraksiyonel lazerlerin en büyük avantajları deride yara yapmadıkları için hastaların tedaviden hemen sonra günlük yaşamlarını normal olarak sürdürebilmeleridir. Buna karşılık etkileri zarar vermeyecek ve yara yapmayacak düzeyde olduğu için tedavinin 2 ile 4 hafta arasında tekrarlanması gerekebilmektedir.


Sosyal medyadaki paylaşımlarımızı izlemek için aşağıdaki logolardan uygun gördüklerinize tıklayabilirsiniz:


Silikon Meme Protezleri Memeleri Dikleştirir mi?

Küçük memelerin büyütülmesi en sık silikon meme protezleri ile yapılır ve iyi uygulandığında çok başarılı sonuçlar verir. Ancak küçük memelerin ayni zamanda sarkık olması da sık rastlanan bir durumdur. Özellikle emzirme sonrası bazı annelerde memeler içleri boşalmış gibi yumuşar ve sarkar. Böyle durumlarda memelerin silikon protez ile büyütülmesi sarkmayı çok az düzeyde düzeltebilir ve sonuçta daha büyük ama hala sarkık memeler ortaya çıkar. Memelerin dik olması büyüklükten tamamen farklı bir durumdur. Sarkık meme tabiri daha çok meme başının normal yerinden daha aşağıda yani karına yakın konumda olmasıdır. Pek çok kadında memelerin alt kısmında hafif bir kıvrım olması normaldir. Ancak bu kıvrım derinleşecek şekilde memenin kendisi aşağı doğru kayar ise bu duruma sarkık meme adı verilir. Tıp dilinme meme sarkmasına “meme pitozu” sarkık memelere ise “pitotik meme” adı verilir. Tıp dilinde çocuğun süt emdiği meme çıkıntısına meme başı (nipple) adı verilir. Meme başının etrafını çevreleyen daire şeklindeki esmer alana ise ” areola” adı verilir. Eğer meme başı memenin alt kenarındaki kıvrıntı yerinin daha aşağısında yer alıyor ise buna sarkık meme adı verilir.

  

Sarkık meme ister normal büyükte, ister küçük, isterse de büyük olsun farklı bir şekilde düzeltilmelidir. Sarkık memede sorun meme başı üzerindeki derinin çeşitli nedenler ile genişlemesi ve sarkmasıdır. Meme dokusu üzerindeki deriye güçlü doku iplikçikleri ile yapışmıştır ve bu sayede dik durur. Yumuşak kıvamda olan meme dokusunun aşağı sarkmadan öne doğru çıkıntılı olması mümkün değildir. Zamanla meme ve deri arasındaki bağların kopması veya derinin gevşeyip uzaması ile hem deri hem de buna bağlı olan meme dokusu aşağı sarkar. Memeyi deriye bağlayan en güçlü yapılardan biri de areola ve meme başıdır. Areola ve meme başının aşağı doğru kayması daima meme sarkması ile birlikte olur. O zaman şunu söyleyebiliriz: Meme başını yukarı taşırsak meme dokusu da yukarı kalkar ve bu da dikleşme sağlar. Gerçekte de bütün meme dikleştirme ameliyatlarında meme başı daha yukarı düzeylere taşınmaktadır.

Silikon meme protezi ile yapılan büyütme ameliyatları meme başının yukarı kalmasını sağlamaz biraz öne doğru çıkıntılılığını arttırır. Bu da meme biraz dikleşmiş izlenimi verir o kadar. Düşük memelerde silikon protez ile büyütme yapılırken mutlaka yanında meme dikleştirme operasyonu da yapmak gereklidir. Ayrıca aşırı büyük protezlerin ağırlık nedeni ile er veya geç memelerde sarkıklık yapacağı da unutulmamalıdır.

Özetle sarkık memenin tedavisi mutlaka meme başının yeri değiştirilerek yapılır ve büyütme meme sarkıklığını gidermez.


Sosyal medyadaki paylaşımlarımızı izlemek için aşağıdaki logolardan uygun gördüklerinize tıklayabilirsiniz:


Estetik Cerrahide Sınır Var mı?

Estetik Plastik Cerrahi uzmanları genellikle hastalardan gelen istekleri değerlendirip uygun gördükleri takdirde bunları yerine getirerek mesleklerini yürütürler. Burada önemli olan bir nokta hastaların isteklerinin ne kadar gerçekçi olduğudur. Elinde bir medya meşhurunun fotoğrafı ile gelerek “burnumun böyle olmasını istiyorum” şeklindeki istekler ile zaman zaman karşılaşmaktayız. Deneyimli cerrahlar genellikle bu tür isteklere kuşku ile yaklaşırlar. Modalar ve şöhretler sürekli olarak değişir ama insanların “ben”liği o kadar kolay değişmez. Geçici hevesler ile yapılan vücut değişiklikleri ileride çok ciddi sorunlara yol açacak pişmanlıklar yaratabilir.

Medyada ayakta kalabilmenin bir yolu da sürekli gündemde olmak yani reklamdır. Daha önce sizlere bu sitede “Barbie Bebek” görüntüsü kazanmak için çok sayıda ameliyat olan Ukrayna’lı model Valeria Lukyanova ile medyatik adı Pixee Fox olan başka bir modelin kendisini çizgi film kahramanı Jessica Rabbit’e benzetmek için geçirdiği ameliyatları anlatan yazılar yazmıştım. Her iki medya yıldızı da bu çabaları ile uzun süre meraklıların ilgisine üzerlerinde topladı ancak son görüntülerinin kendi doğal görüntülerinden daha güzel olup olmadığı hep tartışmalı kaldı ve genel kanı daha olumsuz bir görünüm kazandıkları yolunda idi.

Son zamanlarda ayni senaryo bu kez İran’lı bir manken ile tekrar gündeme gelmekte. Tahran’da yaşayan Sahar Tabar 1998 doğumlu bir ergen kız. Hollywood yıldızı Angelina Jolie hayranı. En büyük arzusu ona benzemek. Kendisine ait olan Instagram sayfasında arzusunu gerçekleştirmek için yaptıklarını anlatarak bir anda meşhur oldu. Birkaç ay içinde 40 kg a kadar zayıfladığını ve 50 kez bıçak altına yattığını belirtti. Kısa sürede Instagram’da yarım milyon takipçisi oldu. Gerçekte kaç ameliyat geçirdiğini ve son halinin nasıl olduğunu pek bilen yok. Bunun nedeni de yayınladığı üzerinde oynanmış resimlerde kendisini bir zombi’ye benzetmesi. Sahar Tabar’ın nereye varmak istediğini anlamak zor ama ister istemez insanın aklına bu ameliyatları kim veya kimlerin yaptığı geliyor.

        

Biz estetik-plastik cerrahlar bu şekildeki istekleri nasıl karşılamalıyız? Benim anlayışıma göre bir kişi görüntüsünü sırf başka birine benzetmek için değiştirmek istiyor ise bu sağlıklı bir istek değildir ve kabul edilmemelidir. Çünkü bir insanın estetik ameliyatlar ile tıpatıp başka birine benzemesi ancak filmlerde görünen bir fantazidir ve en azından günümüzde mümkün değildir. Çeşitli ameliyatlardan sonra bu arzusuna ulaşamayan kişinin sonunda karşılaşacağı durum derin bir hayal kırıklığı pişmanlık ve ağır ruhsal sorunlar olacaktır. Ayrıca bu durumun büyük bir ihtimalle geriye dönüşü de mümkün olmayacaktır.

Estetik ameliyatlar günümüzde çok sık yapılan ve hastaları mutlu eden ameliyatlardır. Ancak sonuçtan hem hasta hem de doktorun birlikte memnun olmaları için hastaların ne istedikleri konusunda gerçekçi fikirlere sahip olmaları, doktorların da bunun mümkün olup olmadığını açık bir şekilde hastalarına anlatmaları şarttır. Vücuduna uygun büyüklükte ve güzel göğüsleri olan birine sırf istedi diye yakışmayacak büyüklükte dev memeler yapmak benim hekimlik anlayışıma göre uygun değildir. Ayni şekilde kendi burnunu beğendiği halde sırf arkadaşı veya nişanlısının zorlaması ile burun ameliyatı olmaya getirilen hastaları da ameliyat etmemekteyim. Çünkü ameliyat sonrası diğer şahıs(lar) memnun olsa bile hastanın ömür boyu sürecek bir mutsuzluğa girme olasılığı büyüktür.

Günümüzde estetik-plastik cerrahi yapamayacağı şey yokmuşcasına hızla ilerlemektedir. Ancak bu izlenim doğru değildir. Estetik-Plastik Cerrahi’nin de sınırları vardır ve bu sınırları cerrahın inandığı etik kurallar belirler.

Anasayfamıza ulaşmak için burayı tıklayınız.


Sosyal medyadaki paylaşımlarımızı izlemek için aşağıdaki logolardan uygun gördüklerinize tıklayabilirsiniz: