Anne Olmanın Bedelleri Ödenebilir mi?


Annelik hayattaki en kutsal görev. Neslimizin devamı ancak “anne” olan kadınlar sayesinde mümkün. Anneler bu müthiş ve yerine konulamaz görevlerini sürdürürken çok ciddi sorumluluklar yükleniyorlar. Ayni zamanda anneler kendi vücutlarından da birşeyler kaybediyorlar. Doğumdan sonra pek çok kadının vücut anatomisi eskisi gibi olmamaktadır.

Ortaya çıkan değişiklikleri inceleyelim:

Karın bölgesi

Hamileliğin dışardan farkedilen en önemli belirtisi karnın şişmeye başlamasıdır. Bebek geliştikçe giderek artan bu genişleme karın duvarında önemli değişiklikler yapar

Karın derisi

Normal gerginliğinin çok fazlasına kadar genişleyen deride gerginliğe bağlı yırtılmalar olur. Bu yırtılmalar bizim anladığımız anlamda gözle görülen ve deride kanamalı açık yara oluşturan yırtılmalar değildir. Burada derinin alt tabakası olan ve tıbbi adı “dermis” olan derin kısmı yırtılır. Derinin üst (görünen) tabakası sağlam kaldığı için bu yırtıklar başlangıçta farkedilmez. Her yaralanmada olduğu gibi bu derin deri yırtıkları da zamanla iyileşir ve az veya çok bir iz bırakır. İşte dışardan farkedilenler iyileşme sonrası kalan izlerdir. Halk arasında bunlara “deri çatlakları” veya “gebelik çizgileri” adı verilir. Tıbbi adı ise “stria” dır. Bu izler bir kere oluştuktan sonra maalesef kesin bir tedavileri yoktur ve ömür boyu kalabilirler.

Karın derisindeki gerginlik başlangıçta ciddi bir alan genişlemesine ve gevşemeye yol açar. Doğum sonrası bu gevşeme geri dönebilir ve karın derisi tekrar gerginleşerek kendisini toplayabilir. Ama deriyi gergin tutan elastik liflerin ciddi hasar görüp görevini tam olarak yapamaz hale geldiği durumlarda gevşeyen karın derisi sarkar ve kasığa doğru bir birikme ve kendi üstüne katlanma oluşturur.

Karın kasları

Karın bölgesi iç organlar tarafından sürekli olarak dışa doğru bir baskı altındadır. Bu baskıyı önlemeye karın derisinin gücü yetmez. Karnı gergin tutma görevi karın duvarını oluşturan adaleler tarafından yerine getirilir. Karın içinde yavru bebek (tıbbi adı “fetüs” dür) büyüdükçe bu adaleler de ciddi bir basınç altında gerilirler. Bazan bu adalelerde yırtıklar oluşabilir ve bu da ayni çatlaklarda olduğu gibi dışardan farkedilmez. Doğum sonrası genelde kaslardaki gerginliğe bağlı gevşeme düzelir. Ancak bazı durumlarda karın kasları eski gerginliğine dönemez ve yırtıklar ilave bir gevşeme yaratır. Bu durumda karın içi baskıya dayanamayan karın duvarı yeterli gerginlik oluşturamadığından ciddi bir bombelik ortaya çıkar.

Memeler

Gebelik süresince memeler giderek büyür ve emzirme devam ettiği sürece bu büyüklük sabit kalır. Emzirme sonrasında memeler genellikle eski boyutlarına döner. Ancak meme derisinde ayni karında olduğu gibi çatlaklar ve kalıcı gevşeme ve genişlemeler oluşabilir. Derinin esnekliğini kaybetmesi memelerin sarkmasına neden olur. Bunun dışında genişleyen memelerin emzirme sonrası büyük olarak kalmaları da rastlanan durumlardandır.

Kilo değişimi

Gebelik boyunca anne kilo alır ve doğum sonrası genellikle bu fazla kilolar geri verilir. Ancak nadir olarak gebelik sonrası alınan kiloların tam olarak geri verilemediği durumlar olabilir ve bu da annenin genel vücut görüntüsünü olumsuz olarak etkiler.

Yukarıda anlatılan olaylar bazı annelerde doğum sonrası belirgin vücut görüntüsü bozuklukları oluşmasına yol açar. İşte anne olmanın güzellik açısından ödenen bedelleri bunlardır. Bütün anneler doğum sonrası eski vücut güzelliklerine kavuşmayı hak etmektedirler.

Anneyi yeniden yaratmak (Mommy Makeover)

Yaz aylarının en önemli özelliklerinden biri de denize girilmesidir. Plajlar hem erkek hem de kadınların vücutlarını sergileme imkanı bulduğu yerlerdir. Özellikle kadınlar buralarda vücutlarına güveniyorlar ise bunu sergileyerek gururlanmak isterler. Annelerin de bu konuda diğer kadınlardan bir farkları yoktur. Ancak doğumun yarattığı olumsuzluklar çok belirgin ise daha kapalı mayoları tercih etme eğiliminde olabiliyorlar. Plastik Cerrahi annelerin bu sorunlarını düzeltmek için çeşitli seçenekler sunmaktadır.

Amerikalılar ameliyatlara değişik ve çarpıcı isimler vermekte ustadırlar. Doğum sonrası vücutları bozulan annelere düzeltici bir ameliyatlar paketi hazırlayarak bunu “Mommy Makeover” yani anneyi yeniden düzeltmek ismi ile tanıtmışlardır. Bu paket içinde karın germe, meme güzelleştirme ameliyatı ve liposuction ameliyatı tek tek veya birlikte olarak hastaya teklif edilmektedir.

Kadın vücudu

İster önden isterse arkadan bakıldığında, güzel kadın vücudunun erkeklerden farklı özellikleri vardır. Kadınlarda ince ve uzun bir boyundan sonra çok geniş olmayan omuzlar ancak onların hemen altında çıkıntıları yanlara da genişleyen memeler bulunur. Memelerin altında incelen bir bel ve daha sonra belirgin çıkıntı yapan kalçalar gelir. Kalçaların çıkıntısı düzgün bir şekilde daralarak dizlere kadar iner. Pek çok kültürde bu görüntüye “kum saati” yakıştırması yapılır. Bu görüntü kadın genetik yapısı ile ilgilidir ve eğer bozuk ise yaygın inanışın aksine kilo alıp verme ya da spor yapmak ile kolayca düzelmez. Spor yapmak kilo fazlalığını giderebilir ve adaleleri kuvvetlendirir ancak kadın vücuduna istenen görüntüyü veremez. Zaten kadınlarda erkeklerin aksine gelişmiş ve dikkati çeken adaleler estetik yönden çekici bir görüntü de vermezler.

Annenin gerek duyduğu başlıca ameliyatlar

Biz plastik cerrahlar vücudu bozulmuş bir anneyi tedavi etmek için bazı inceleme ve buna göre planlamalar yaparız. Vücudun üst kısımlarından başlayarak gözden geçirelim:

Memeler

Hormonal değişiklikler ve süt dolması nedeni ile en fazla etkilenen bu organda şu değişiklikler olabilir:

Sarkıklık

En sık görülen bozukluktur. Nedeni aşırı genişleme ve sonrasında tekrar küçülme sonucu derinin gevşeyip sarkmasıdır. Deriye bağlı olan meme başı (areola) da aşağı doğru sarkar. Meme dokusu ile deri arasında mevcut olan bağlar gevşediği veya uzadığı için meme dokusu normal olması gerekenden daha aşağı sarkar. Memelerin dışarı doğru yaptığı çıkıntı azalır. Bu durum aslında meme dokusunda bir azalma olmasa bile memelerin küçüldüğü izlenimini verir. Tedavisinde “meme dikleştirme” ameliyatları yapılır. Yeri aşağı doğru kaymış olan meme başı yukarı doğru yükseltilir. Sarkmış ve etrafa yayılmış olan meme dokusu özel dikişler ile tekrar koni şekline getirilir. Bu sayede memelerin hem dikliği hem de öne doğru olan çıkıntısı arttırılır. Bu işlem memelerin görüntü ve çekiciliğini önemli ölçüde olumlu etkiler.

Büyük ve sarkık kalma

Emzirme bitiminde memelerin eskisine göre biraz daha büyük kalması rastlanan bir durumdur. Genellikle sarkıklık ile birlikte görülür. Bu durumda hem meme küçültme hem de dikleştirme ameliyatı birlikte yapılır.

Küçülme

Emzirme kesildikten ve fazla kilolar verildikten sonra memeler eskisine göre küçülmüş hale gelebilir. Bu durumda uygun bir yöntemle meme büyütme ameliyatı yapılır (silikon meme implantları veya kişinin kendi yağ dokusu ile büyütme)

Bel ve karın bölgesi

Memelerden sonra en fazla etkilenen kısım karın bölgesidir. Buradaki değişikliler farklı tabakalar göre değişir.

Karında en sık görünen bozukluk “Stria” adı verilen gebelik çizgileri veya çatlaklarıdır. Bunu karın derisinde sarkma ve karında bombelik izler. Bunların oluş nedenlerini yazının başında anlatmıştım.

Karındaki bozukluklar genellikle “karın germe” (tıptaki adı Abdominoplasti) denilen ameliyat ile düzeltilir. Burada iki işlem yapılır:

1. Karın derisi gevşetilerek aşağı doğru çekilir ve fazla kısmı kesilerek atılır. Bu işlemde genelde göbeğin altındaki deri tamamen çıkartılır ve gebelik çatlaklarının pek çoğu ortadan kaldırılmış olur. Göbek üstündeki çatlaklar ise karın alt kısımlarına çekilmiş olduğundan daha az dikkati çeker.

2. Karın dersi altındaki gevşemiş veya yırtılmış olan karın duvarı kasları sağlam dikişler ile ortaya doğru birleştirilir. Bu şekilde sağlamlaşan karın duvarı iç organları içeri doğru bastırarak karındaki bombeliği giderir.

Kalça ve bacaklar

Bazı annelerde doğum sonrası alınan fazla kilolar geri verilemeyebilir. Bu, vücuttaki yağ birikmesine bağlıdır.

Yağ dokusu bel, kalça ve basenler başta olmak üzere her bölgede birikebilir. Nadir durumlarda bunun tam tersi de olabilir ve kalçalar küçülebilir. Bu olaylar kadın vücudunun istenen şeklinin bozulması anlamına gelir.

Tedavi prensibi şu şekildedir: Fazlalık olan bölgelerdeki yağ dokusu alınır ve eksiklik olan bölgelere verilir. Bir yere verilmese bile alınan yağ dokuları asla atılmaz ve ileride kullanılma olasılığına karşı derin dondurucuda (-80 derecede) saklanır.

Sonuç

Kadınlar anne olduklarında kendi vücutlarından çok önemli tavizler vermektedirler ve biz plastik cerrahi uzmanları bu olumsuzlukları gidermek için onlara değişik tedavi seçenekleri sağlamaktayız.


Sosyal medyadaki paylaşımlarımızı izlemek için aşağıdaki logolardan uygun gördüklerinize tıklayabilirsiniz:


Yağları Ameliyatsız Eritme

Yağları ameliyatsız olarak eritmek mümkün müdür?

Cerrahi el emeği ile yapılan bir zenaattir. Her zenaat ustasında olduğu gibi cerrahın da bazı aletler kullanması gerekir. Bunların en basitleri bıçak (neşter – bistüri), dokuyu yakalıyacak penseler (penset, klemp vs), kesilen yerleri dikmek için dikiş materyelleri, biriken sıvı ve kanları emecek pompa (aspitatör) vs dir. Teknoloji ilerledikçe cerrahların işi kolaylaşmaktadır. Artık kendiliğinden tek tek dikiş atabilen aletler (stapler) hatta uzaktan kumanda ile ameliyat yapabilen cerrahi robotlar bile mevcuttur.

Estetik cerrahi için de teknoloji sürekli yenilik arayışları içerisindedir. Çeşitli laser, ultrason ve mikrodalga ışınları ile değişik tedaviler yapılabilmektedir. Estetik cerrahide en çok talep edilen işlem fazla yağlardan kurtulmaktır. Yağların giderilmesi klasik olarak liposuction denilen bir cerrahi işlem ile yapılmaktadır. Ancak hiç ameliyat külfetine girmeden ayaktan ve ağrısız olarak günlük yaşamı kesintiye uğratmadan yağlardan kurtulmayı arzulayan pek çok insan vardır.

Yağların ağrısız olarak deri dışından yapılan müdahaleler ile eritilmesi konusunda mühendisler ve bilim adamları araştırmalarını hala sürdürmektedirler. Günümüzde pek çok firma yağları ameliyatsız erittiğini iddia ettikleri cihazları satmaktadırlar. İnternet üzerinden bir araştırma yapılırsa en fazla reklamı yapılan cihazların çalışma şekillerini şöyle özetleyebiliriz:

Lazer ışınları ile yağ eritmek

Yağlı bölgelere deri dışından lazer ışınları vererek deri altındaki yağların eritilmesini sağlayan aletler satılmaktadır. Bunların yağları eritmekte ne kadar etkili oldukları tam olarak tesbit edilememiştir.

Ultrason (ses) dalgaları ile yağ eritmek

Ultrason dalgaları ses titreşimlerinin ısıtıcı etkisinden yararlanır. Dışarıdan verilen ses dalgaları ile deri altındaki yağların ısınarak parçalanması hedef alınır.

Radyo Dalgaları (Radyoflekans) ile yağ eritmek

Radyofrekans dalgaları da yoğunlaştıkları noktada ısı üretirler. Deriyi yakmadan deri altındaki yağı ısıtıp parçalayan cihazlar satılmaktadır.

Soğutarak (dondurarak) yağları eritmek

Deriye dışarıdan aşırı soğuk uygulayarak deri altındaki yağları dondurup öldüren cihazlar mevcuttur. Burada deri kanlanması ve ısısı daha yüksek olduğundan yağlar donduğu halde deri canlı kalabilmektedir.

Bu cihazlar ne kadar etkili?

Yukarıda sayılan bütün cihazların ortak özellikleri bir ameliyathaneye gerek duyulmadan herhanbi bir odada hiçbir tıbbi yardıma ihtiyaç olmadan kullanılabilmeleridir. Tedavi genel olarak dakikalarca sürer ancak hepsinde de ağrısız veya çok hafif tahammül edilebilir bir ağrı ile tamamlanır. Çalışan insanlar bu işlemi yaptırdıktan sonra çalışmaya devam edebilirler. Ancak etkileri genel olarak haftalar sonra görülür. Çünkü eriyen yağların ve ölmüş yağ hücrelerinin vücut tarafından tamamen yok edilmesi uzun bir işlemdir. Bu cihazlarda genellikle bir seans tedavi yeterli olmamakta ve haftalar sonra ilave tedavi(ler) gerekmektedir. Evet bu tedaviler sonucu bazı hastalarda yağ miktarında bir azalma veya ölçülerde bir incelme olmaktadır ancak bunu elde etmek için ödenen ücret ile kananılan zayıflama oranlandığında maliyetin oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Ayrıca bu tedavilerde klasik liposuction’da olduğu gibi litrelerce yağı almak veya eritmek mümkün olmamaktadır. Önemli bir özellik bu cihazlarının hepsinin liposuction makinesine göre çok daha pahalı olmasıdır. Buna yatırım yapan hekimler cihazlarının tanıtımını yaparken ticari kaygılar nedeni ile çok abartılı vaatlerde bulunmakta ve maalesef bu vaatlerin çoğunu yerine getirememektedirler.

Teknoloji durmak bilmeden ilerlemektedir. Gelecekte evde kullanılabilen taşınabilir yağ eritici cihazların piyasaya sürülmesi şaşırtıcı olmayacaktır. Ancak günümüzdeki gerçek hiçbir ameliyatsız zayıflama cihazının yağları liposuction kadar etkili yok edemediğidir.

Vücut güzelliği nasıl sağlanır?

Halk arasında endam olarak da isimlendirilen vücut güzelliği kadınlar için yüz güzelliği kadar önemlidir.

Kadın vücudunun en karakteristik özellikleri uzaktan bakıldığında göğüslerin bulunduğu bölgede dolgunluk yani dik ve belirgin göğüsler, hemen altında ince bir bel ve bombeli olmayan bir karın ve daha sonra bunu takip eden kalça dolgunluğudur. Kalça dolgunluğu uygun bir kavis ile bacaklara doğru devam etmeli ancak diz üstünden itibaren bacaklar diz altına doğru hafif bir şekilde incelerek devam etmelidir. Bacaklar düz olmalıdır. Diz altı bölgelerin kalın olması estetiği bozar. Ayni şekilde kalçadaki dolgunluk dizlere doğru oranlı bir şekilde azalmalıdır. Pek çok batılı modelde görüldüğünün aksine ince-dar kalçalar ve düz olarak inen uyluklar (uyluk diz ile kalça arasındaki bölgeye verilen isimdir) dişiliği temsil etmez.

Erkek vücudunun karakteristik görünümü kadınlardan farklıdır. Erkekte omuzlar geniş olmalı ve göğüs bölgesi bele doğru tepesi aşağıda duran bir üçgen gibi daralmalıdır. Erkekte kalçalar dar olmalıdır. Uyluk ve bacaklar kaslı olabilir ve diz üstü bölgede genişlemiş adelelere bağlı kalın uyluk erkeksi görüntüyü güçlendirir. Omuz ve göğüs bölgesindeki adelelerin gelişmiş olması istenir.

Karın bölgesi hem erkek hem de kadınlarda düz olmalıdır. Ancak kadınların aksine erkeklerde karın kaslarının baklava dilimleri gibi görünür olması istenen bir durumdur.

Vücut estetiğini bozan en önemli faktör şişmanlık ve istenmeyen yağ fazlalıklarıdır. Çağımızın hastalığı olan şişmanlık (obezite) ailesel ve metabolik nedenlerden ortaya çıkabildiği gibi aşırı beslenme ve uygunsuz yaşam alışkanlıklarından da kaynaklanabilmekedir. Obezitenin tedavisi çeşitli bilim dallarının birlikte çalışması ile sağlanabilen karmaşık bir konudur. Bu konuda daha fazla bilgi almak için “Aşırı şişmanlık ve estetik” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Tıbben şişman sayılmadığınız halde vücudunuzun belirli yerlerinde biriken yağ fazlalıkları ciddi bir sorundur. Kadınlarda özellikle basen denilen bölgelerde, göbek çevresinde veya belde biriken fazla yağları liposuction denilen yöntemle almaktayız. Hafif derecedeki yağ fazlalıkları ameliyatsız yöntemler ile giderilebilmektedir.

Doğum yapmak karın estetiğini bozabilmektedir. Bunun tedavisinin nasıl yapıldığını öğrenmek için “Doğum sonrası eski vücut görüntüsünü korumak” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Özellikle kadınlarda şişmanlık kadar estetiği bozan diğer bir durum da istenilen bölgelerde gerekli dolgunlukların olmamasıdır. Memeler küçük ise çeşitli yöntemler ile büyütülmeleri sağlanır. Bu konuda bilgi almak için “Küçük Memeler” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. Kalça bölgesinde gerekli bombeliğin bulunması da dişilik görüntüsüne gölge düşürür. Basene doğru düz olarak inen dar kalçalar erkekler için estetik olarak güzel görünse de kadın vücut estetiği açısından uygun değildir. Yeterli popo çıkıntısı olmayan kadınlarda bel sırt ve karından aldığımız yağları kalçaya vererek estetik açıdan güzel kıvrımları olan bir popo oluşturduğumuz gibi daha ince bir bel ve düz bir karın elde edebilmekteyiz. Bu konuyu “Kalça Estetiği” kategorisinde daha geniş olarak inceleyebilirsiniz.

Biz plastik cerrahlar vücut estetiğini ideal ölçülere getirmek için bir heykeltraş gibi çalışmakta, fazlalıkları olan bölgelerden dokuları alarak dolgunluk istenen bölgelere vermekteyiz.

İlgili konular:

//

Yüzünüz mü yoksa vücudunuz mu?

Amerika’da 21 ile 65 yaş arası kadınlarda bir araştırma yapılmış. Onlara şu soru sorulmuş:

“Eğer elinizde imkan olsa yüzünüzü mü yoksa vücudunuzu mu güzelleştirmek isterdiniz?”

Kadınların % 60 ‘ı bu soruya “yüzümüzü güzelleştirmek isterdik” şeklinde yanıt vermişler. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de yüz güzelliği hemen her kültürde vücut güzelliğine göre daha ön planda tutulmaktadır. Bunun en önemli nedeni yüzdeki yaşlanma belirtileri ve diğer istenmeyen durumların vücuda göre daha az gizlenebilir olması.

Yaşlanma ile yüz güzelliğinin azalmasının en önemli nedeni ise yüzdeki yumuşak dokuların erimesi ile kırışıklık ve çökmelerin ortaya çıkmasıdır. Artık dolgu ameliyatları yüz gençleştirmede en çok uygulanan yöntem halini almıştır.

dolgu

Dolgu maddeleri

donmuş_yag

Dondurulmuş yağ

Prof. Dr. Ege Özgentaş yüz gençleştirme ameliyatlarında kişinin kendi yağını kullanmayı tercih etmektedir.