Botoks yaptıracak iseniz uzmanınızı doğru seçin

Botox’u İyi Yapmak Beceri İster

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de botoks enjeksiyonları giderek yaygınlaşıyor. Bunun birkaç nedeni var. Birincisi etken madde olan botulinum zehiri (yani toksini) artık başka firmalar tarafından da piyasaya sürüldü ve fiyatı ucuzladı. İkincisi ise çeşitli meslek gruplarından insanlar botoks yapmayı öğrendiler ve rekabet için ucuz fiyatlar ile bu işlemi yapmaya başladılar.

Botoksu çekici kılan üç neden: 1. Doğru ellerde yapıldığında etkili ve zararsız olması, 2. etkisinin geçici olması ve 3. yapılmasının nisbeten zahmetsiz ve kolay olmasıdır. Botoksun  etkisinin zamanla kaybolması iyi sonuçlar için bir dezavantaj olmakla birlikte istenmeyen sonuçlar için bir avantajdır. Bu nedenler birçok meslek grubunu botoks yapmaya özendirmektedir. Kanunlar kimin botoks yapabileceği konusunda çok açık değildir. Bu açıktan yararlanarak her branştan tıp doktorunun, diş hekiminin, hemşire, sağlık personeli hatta sağlıkla ilgisi olmayan kişilerin bile botoks yaptıkları tesbit edilmiştir.

Kısaca hatırlatacak olursak botulinum toksini kasları felç eden çok güçlü bir zehirdir. Piyasada Botox ve Dysport gibi isimler altında satılmaktadır. Bunlar FDA (Amerikan İlaç Yönetimi) tarafından kabul edilmiş maddelerdir. Ayrıca Çin ve uzak doğuda üretilen ancak FDA onayı olmayan yani güvenilirliği kanıtlanmamış botulinum zehirleri de kaçak olarak getirilip kullanılmaktadır.

İnsanlar botoks yaptırmaya karar verirken genellikle arkadaşlarının ve çevrenin etkisi altında kalmaktadırlar. Başvuracakları yer olarak daha önce arkadaşının gittiği veya medya reklamlarında gördüğü bir yeri hiç araştırma yapmadan seçebilmektedirler. Vücudumuza yaptırdığımız en küçük bir iğnenin bile önemi olduğunu unutmamalıyız.

Bu gün bütün dünyada kabul görmüş olan prensip botoksun estetik amaçlı olarak yalnız Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanları ile Dermatoloji (Cildiye) uzmanları tarafından yapılmasının doğru olduğudur.

Eğer botoks yaptırmaya karar verdiyseniz şunlara dikkat etmenizi öneririz:

  • Size botoks yapacak kişinin diplomalı bir plastik cerrah veya dermatolog (cildiye uzmanı) olmasına dikkat edin. Bilmiyor iseniz diplomasını görmek istediğinizi söyleyin. Şık ve gözalıcı bir merkeze başvurmanız size doğru kişinin botoks yapacağını garanti etmez.
  • Botoks yapılırken maddenin sizin önünüzde hazırlanmasını isteyin ve kutusunu görün. Şişedeki isim size tanıdık gelmiyor ise yaptırmayın. Türkiye’de şu an mevcut yasal botulinum toksinleri Botox ve Dysport’dur.
  • Güvenilir ellerde bir botoksu ayni anda başka biri ile paylaşabilirsiniz. Ancak ne zaman hazırlandığını bilmediğiniz ve daha önce kimde kullanıldığı belli olmayan botoksu kendinizde kullandırmayın.
  • Botoksun bir dolgu maddesi olmadığını ve etkisinin farlı olduğunu unutmayın.
  • İleri derecede yıpranmış ve yaşlı yüzlerde botoksun fazla yararlı olamadığını bilin.

Son olarak botoksun yüz estetiğinde önemli ve olumlu bir yeri olduğunu tekrar hatırlatmakta yarar vadır. Hekiminizi doğru seçtiğiniz takdirde güvenle yaptırabilirsiniz.

İlgili bağlantı: Clostridium botulinum toksini

(function(i,s,o,g,r,a,m){i[‘GoogleAnalyticsObject’]=r;i[r]=i[r]||function(){
(i[r].q=i[r].q||[]).push(arguments)},i[r].l=1*new Date();a=s.createElement(o),
m=s.getElementsByTagName(o)[0];a.async=1;a.src=g;m.parentNode.insertBefore(a,m)
})(window,document,’script’,’//www.google-analytics.com/analytics.js’,’ga’);

ga(‘create’, ‘UA-44005840-4’, ‘auto’);
ga(‘send’, ‘pageview’);

Estetik dikiş nedir?

Estetik Dikiş

Kesiler mutlaka dikilmeli midir?

Hepimiz zaman zaman ufak tefek kesilere maruz kalabiliriz. Traş olurken veya mutfakta çalışırken oluşan küçük kesiler için çoğu zaman doktora başvurmayız ve bunların genellikle iz bırakmadan kendiliğinden iyileştiğine şahit oluruz. Buna karşılık yüzeyel bir tırmık çiziğinin bile bazılarında belirgin, kabarık ve kırmızı bir iz bırakabildiğini görürüz.

Büyümekte olan çocukların sıklıkla düşüp yaralanmaları olağandır. Aileler özellikle çocuklarının yüzlerinde olan kesilerden haklı olarak çok telaşlanırlar ve iz kalmadan iyileşmesini sağlamak için çareler ararlar. Bir kesi mutlaka dikilmeli midir? Bu ne biçim soru demeyin. Bazan kötü atılan bir dikiş hiç dikilmemesinden daha kötü bir iyileşme sağlayabilir.

Dikişin Estetik Olanı ve Olmayanı

Bir çok sağlık kuruluşunda hastalara “estetik dikiş istermisiniz” diye sorulduğuna şahit oluyoruz. Sanki iki kalite dikiş varmış da bedelini öderseniz daha kaliteli olanını satın alabilecekmişsiniz gibi bir izlenim veren bu soru çok yanlıştır. Bir yarayı dikebilen hekimin en özenli işi çıkarması tıbbi bir mecburiyettir. Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi eğitimi almamış hekimler (hatta cerrahlar) estetik dikişin kullanılan dikiş malzemesine ve dikişin konuluş tarzına bağlı olduğunu zannederler. Oysa böyle değildir. Birçok tanıdığınızda (veya kendinizde) dikilmiş kesilerde iyileşme sonrası parmaklık gibi yarayı dikine kesen dikiş izlerinin kaldığını görmüşsünüzdür. Estetik eğitimi olmayan bir cerrah en pahallı dikiş malzemesini bile kullansa kötü görünen dikiş izleri bırakabilir. Buna karşılık bu konuyu bilen bizler bazı durumlarda hiçbir dikiş malzemesi kullanmadan bile yaraları çok hafif izler bırakarak iyileştirebiliriz. Bunu şöyle açıklarsak: Çok yüzeyel kesilerde dikiş kullanmadan bazı özel yapışkan bantlar ile yaralar kapatılıp güzel sonuçlar alınabilir. Ancak hangi kesinin bant ile hangi kesinin de dikiş ile kapatılması gerektiğine karar vermek bir deneyim meselesidir.  Estetik dikişin sırrı kullanılan malzemeden çok cerrahın yarayı tedavi ederken takındığı tutumdur.

İzsiz dikiş var mı?

Bu arada önemli bir konuyu da hatırlatmakta yarar vardır: Bazı bünyeler kesilerden sonra ne yapılırsa yapılsın fazla iz bırakma eğilimindedirler. Keloid denilen kabarık izler tamamen kişinin iyileşme mekanizması tarafından oluşturulur ve nedeni tam olarak bilinmemektedir. Örnek vermek gerekirse kulağa küpe takmak için açılan bir iğne deliği ceviz büyüklüğünde bir iz bırakarak iyileşebilir. Neyseki bu durum oldukça nadirdir ama gene de akılda tutulmalıdır. Bazı bünyelerin keloide eğilimi olduğu gibi vücudun bazı bölgelerinin de keloid oluşturmaya eğilimi vardır. Bu bölgeler öncelik sırası ile göğüs ortasındaki kemiğin üzeri, omuzlar ve boyundur. Eğer bu bölgelerde bir ameliyat olma mecburiyeti var ise keloid gelişebileceği hatırda tutulmalıdır.

Özetliyecek olursak kesilerden sonra kalan izler birinci derecede kişinin bünyesine, ikinci derecede de dikişi atan kişinin becerisine bağlıdır. Özellikle yüz gibi görünen bölgelerinizde kesi oluştuğunda mutlaka Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanına başvurmanızda yarar vardır.

İlgili bağlantılar (linkler):


//

Moda ve estetik

Moda Estetik Ameliyatlara Talebi Arttırıyor

Modanın kadınlar ve gençler üzerinde her zaman önemli bir etkisi olmuştur. Tüm ülkelerde insanlar film artistlerinin  giyim tarzlarını ve davranışlarını taklit etme eğilimindedirler. Dünyanın tanınmış film endüstrilerinden biri olan Bollywood (Hindistan film endüstrisi) milyonlarca asyalı tarafından dikkatle izlenmektedir. Hintli sinema yıldızları son zamanlarda crop top (karnı açıkta bırakan) giysiler ile görünmektedirler. Karın ve bel gölgesini açıkta bırakan bu iddialı giyim tarzı ile dergiler ve reklam panolarında çıkan resimler genç kadınları olduğu kadar ergenleri de etkilemektedir.

Modaya uygun giyinmek için seçilen giyim tarzına uygun bir vücut yapısına sahip olmak gerekir. Crop top modası ile göğüs ve bel arasındaki bölge görünür duruma gelmektedir. Bu bölgedeki yağ fazlalıkları, çatlaklar, lekeler ve hatta damar görüntüleri bile rahatsız edici olabilmektedir.

Crop top modasının yaygınlaşması bu bölgeye duyulan estetik ihtiyacını da arttırmıştır. Kadınlar fazla yağların alınması, bombeliklerin ve çatlakların giderilmesi için plastik cerrahlara başvurmaktadırlar. Ancak daha önce fazla dikkati çekmeyen bir durum farkedilir hale gelmiştir: Deri altı damarların görüntüsü. Bel ve karın duvarındaki gözle görünen damarlar herkeste olmamakla birlikte yapısal nedenler ile bazılarında her yaşta ortaya çıkabilir. Tehlikeli olmamasına karşın estetik yönden rahatsız edicidir.

Deri altındaki görünür damarlar çeşitli yöntemler ile ortadan kaldırılabilir. Günümüzde en popüler tedavi yöntemleri lazer ve nedbe yapıcı (sklerozan) madder ile yapılır. Günübirlik yapılan bu tedaviler başarılı sonuçlar vermekle birlikte tam netice için bazan tekrarlayan seanslar gerekebilir.

İlgili konular:
Sarkık ve buruşuk karınlarda estetik
Fazla Yağlardan Nasıl Kurtuluruz?
Bombe karınlarda estetik

(function(i,s,o,g,r,a,m){i[‘GoogleAnalyticsObject’]=r;i[r]=i[r]||function(){
(i[r].q=i[r].q||[]).push(arguments)},i[r].l=1*new Date();a=s.createElement(o),
m=s.getElementsByTagName(o)[0];a.async=1;a.src=g;m.parentNode.insertBefore(a,m)
})(window,document,’script’,’//www.google-analytics.com/analytics.js’,’ga’);

ga(‘create’, ‘UA-44005840-4’, ‘auto’);
ga(‘send’, ‘pageview’);

Doğum sonrası eski vücut görüntüsünü korumak

Anneyi eski görüntüsüne kazandırmak

Doğum yapmanın vücuttaki görünür etkileri

Anne olmak bir kadının yaşayabileceği en mutlu duygu. Ama bunun bir bedeli olabiliyor. Her kadında olamamakla birlikte doğum sonrası vücutta bazı olumsuz etkiler ortaya çıkabiliyor. Bunlardan en belirgin olanları karın derisinde çatlaklar ve/veya sarkmadır. Ayrıca karnı gergin tutan kasların esnemesi veya yırtılmasına bağlı olarak karında bombelik de görülebilmektedir. Emzirme tamamlandıktan sonra memelerde de çatlak ve sarkmalar görülebilmektedir.

Karındaki etkiler

Doğumda alınan fazla kilolar geri verilse bile karın duvarındaki gevşeme bombeli bir karın görüntüsü ortaya çıkartabilir. Doğum sayısı arttıkça bu tür sorunların ciddiyeti de artmaktadır. Estetik cerrahi annelerin doğum sonrası görüntülerini başarılı bir şekilde düzelterek eski güzelliklerine kavuşmalarını sağlamaktadır.

Doğum sonrası en sık ihtiyaç duyulan ameliyat karın estetiğidir. Tıp dilinde abdominoplasti olarak adlandırılan bu ameliyat karın germe olarak da bilinir. Karın germe ameliyatında özet olarak sarkık karın derisi kesilerek alınır, eski göbek çıkartılarak yeni bir göbek deliği oluşturulur ve karın duvarındaki gevşeme dikişler ile giderilir. Sonuçta gergin, bombeliği gitmiş ve güzel görünen göbek deliği olan bir karın ortaya çıkar. Kasık üzerinde kalan yatay ameliyat izi bikini altı içinde kalacak şekilde ayarlanır. Bu sayede izler görünmeden bikini ile denize girilebilir.

Burada önemli olan karın estetiğinin ne zaman yapılacağına karar vermektir. Bir ara sezaryen ameliyatı ile ayni anda karın estetiği ameliyatı yapan estetik cerrahlara rastlanıyordu. Prof. Dr. Ege Özgentaş bu girişimi doğru bulmamakta ve kendisi uygulamamaktadır. Bütün dikkatini yeni doğan bebeğinin beslenmesi ve bakımına vermesi beklenen annenin daha uzun bir iyileşme süreci olan ilave bir ameliyata tabi tutulması doğru değildir. Ayrıca gebeliğin vücutta yarattığı değişiklikler doğumla hemen kaybolmayacağı için yapılan ameliyatın planlaması yanlış olabilir. Pek çok estetik cerrah karın estetiğinin (abdominoplasti) doğumdan en erken bir yıl sonra yapılması konusunda fikir birliği içindedir.

Doğum sonrası karın estetiğinde en çok sorulan sorulardan biri de tekrar hamile kalındığında ne olacağıdır. Karın germe ameliyatı geçiren bir kişi yeniden doğum yapabilir. Ancak doğumdan sonra karnın tekrar sarkık ve bombe olma ihtimali vardır. Çatlaklar da eskisinden daha fazla ortaya çıkabilir. Bunları düzeltmek için yeni bir karın estetiği gerekir. Birden fazla doğum yapmayı planlayan kadınlar için her ameliyat sonrası bir karın estetiği ameliyatı olmak hem pratik değildir hem de risk taşıyabilir. Prof. Dr. Ege Özgentaş karın germe ameliyatlarını bir daha doğum yapmayı düşünmeyen kadınlarda uygulamaktadır. Ayrıca hayatın gidişi içinde kararlar değişebilmektedir. Yeniden evlenmeler veya beklenmeyen olaylar planlanmadığı halde yeniden çocuk sahibi olmayı gündeme getirebilmektedir. Bu nedenler ile Dr. Özgentaş çok gerekli nedenler olmadıkça 30 yaş altındaki kadınlara da karın germe ameliyatı yapmamaktadır.

Doğum sonrası karında görünen bozulma her kadında farklı olmaktadır. Her doğum yapan kişinin karın estetiği geçirmesine gerek yoktur. Karın germe ameliyatı sonrası hamile kalındığı takdirde karında yeniden bozulma olabileceği dikkate alınmalıdır. Karın germe ameliyatının çok genç yaşlarda değil de  doğumların tamamlandığı dönemde yapılması daha uygundur.

Göğüslerdeki etkiler

Doğuma yakın memelerde belirgin bir genişleme olur. Emzirme süresince memeler büyüklüğünü korur. Emzirmenin memeler üzerinde estetik açıdan olumsuz etkileri olup olmadığı hep merak edilmiştir. Genel inanışın aksine emziren  annelerin memeleri emzirmeyen annelere göre daha az deforme olmaktadır. Hamilelikte memelerin genişleme derecesi önemlidir. Eğer bu genişleme ileri derecede ise meme derisinde çatlaklar oluşur. Genişleyen memenin süt kesildiğinde eski hacmine geri dönmesi de bazan sorunlar yaratabilir. Bu genişleme ve küçülme meme ile deri arasındaki bağlantıları gevşetirse memelerde sarkma olabilir.

Doğum sonrası meme sarkması meme dikleştirme ameliyatı ile düzeltilebilir. Gerek duyulduğunda bu dikleştirme işlemi ile birlikte meme büyütme işlemi de yapılabilir. Meme büyütme silikon protezler ile yapılabileceği gibi uygun kişilerde kendi yağı enjekte edilerek de yapılabilir.

Annelik nesillerin devamı için gerekli olan kutsal bir olaydır. Bazı bünyelerde vücut güzelliğinde olumsuz etkileri olsa da biz estetik plastik cerrahların “anneyi yeniden tazeleme” ameliyatları ile bunlar giderilmektedir.