Erkeklerde estetik merakı artıyor

Erkekler Estetik Yaptırır mı?

Evli kadınların büyük çoğunluğu kocalarının yaşlanmasını gururla izlerler ve saçlarını boyamasını bile istemezler. Onlar için kocalarının yüzündeki derin çizgiler yaşamlarının bir aynasıdır. Ama kocalarının yaşlanmasını bilgelikle izleyen kadınlar kendi yaşlanmalarına ayni hoşgörü ile bakmayabilirler ve daha genç görünebilmek için çeşitli estetiklere rahatlıkla başvurabilirler. Bu nedenle erkeklerin özellikle evli erkeklerin estetikle pek işleri olmaz diye bilinirdi.

Son zamanlarda erkeklerin dünyasında işler değişmeye başladı. Artık erkekler de ister bekar ister evli olsun yaşlı görünmek istemiyorlar ve estetik ameliyatlar için bize başvuruyorlar.

Dünyadaki istatistiklere göre 2013 yılında erkeklere yapılan estetik işlemler 1997 yılına göre %273 oranında artmış. Günümüzde özellikle Amerika’da erkeklere yapılan kozmetik işlemler yılda bir milyondan fazladır. Peki bunun sebebi ne? Özellikle gelişmiş ülkelerde erkekler işlerinde daha uzun süre çalışmak istemektedirler. Buna karşılık arkadan gelen ve ayni işi yapmaya talip olan genç bir nesil vardır. Her ne kadar deneyim önemli olsa da genç ve dinamik görünümlü kişiler yaşlı ve yıpranmış izlenimi verenlere göre tercih edilmekte ve bu da erkekler için ileri yaşlarda iş bulmayı zorlaştırmakta veya mevcut işlerini uzun süre koruyamamaktadırlar. 66 yaşında yüz germe ameliyatı olan Amerika’lı bir erkek kendisi ile röportaj yapan gazeteciye şunları söylemiş: “Boynumdaki gevşeklik ve katlantılar ve yüzümdeki derin kırışıklıklar beni o kadar rahatsız ediyordu ki işyerimde kendimi zavallı işe yaramaz bir ihtiyar gibi hissediyordum. Oysa fiziksel olarak gençlerin yapabildiği her şeyi yapabilecek kapasitede idim. Yüz ve boyun germe ameliyatından sonra kendime olan güvenim çok arttı. Artık görüntümden memnunum ve işimde çok daha başarılıyım.”

Erkeklerdeki estetik merakının yalnız yaşlılarda arttığını zannetmeyin. Genç erkekler de eskiden utandıkları için saklamaya çalıştıkları bazı vücut bozuklukları için artık daha rahat doktora başvurabilmektedirler. Bunların başında jinekomasti dediğimiz erkek meme büyümesi gelmektedir. Jinekomasti hafif büyümüş bir meme halinde olabildiği gibi kadın memesi boyutuna erişmiş bir meme şeklinde de görülebilir. Bu durumunu etrafa hissetirmemek için denize giremeyen veya başkalarının önünde gömleğini çıkaramayan pek çok erkek vadır. Oysa farkedilmeyecek kadar küçük bir iz ile bu durumun tedavi edilmesi mümkündür.

erkeklerde_estetik_meraki_artiyorNormal göğüs duvarı olan erkeklerde ise atletik görünme çabası günümüzde ağır basmaktadır. Bu iş için omuz ve göğüs adelelerini ameliyat ile şişirtmek isteyenler çıkmaktadır. Ayrıca karın duvarında 6 lı baklava dilimi şeklinde bir görüntü kazanmak için biz plastik cerrahlara başvuran genç erkeklerin sayısı da artmaktadır.

Erkekler arasında yaygın olan estetik ameliyatlar burun estetiği, jinekomasti (büyük erkek memesi), kepçe kulak, kellik tedavisi, yağ fazlalıklarının alınması (liposuction), gözkapağı estetiğidir. Yüz germe, boyun germe ve karın germe gibi ameliyatlar da istenebilmektedir. Botox ve dolgu Amerika ve Avrupa’da erkekler arasında hızla artmakta bizde de daha yavaş olarak artış göstermektedir.

Günümüzün dünyası görselliğe önem vermekte ve erkekler de rakipleri ile başedebilmek için bu konuda gayret göstermektedirler.

//

Meme protezinde kapsül olması ne demektir?

Silikon protezde kapsül oluşumu

Silikon nedir?

Meme protezleri memeleri büyütmek için kullanılan ve sentetik maddelerden imal edilen meme şeklindeki hazır ürünlerdir. Protezler en çok silikon denilen bir kimyasaldan üretilir. Silikon endüstride çok kullanılan bir maddedir. Tıbbi olarak kullanılan silikonun son derece saf olması ve içinde hiçbir yabancı madde içermemesi gerekir. Silikonun tam olarak saflaştırılması ileri teknoloji gerektiren masraflı bir iştir.

Silikon protez

Pür silikon sıvı halde olmadığı sürece vücut için zararlı değildi. Meme protezlerinde silikondan hazırlanmış dayanıklı bir zarf (çeper) mevcuttur ve bunun içi jel (jöle) şeklindeki silikon ile doludur. Silikon protezler memenin değişik bölgelerinden küçük bir kesi yapılarak meme altına veya göğüs kası altına yerleştirilirler. Yumuşak oldukları için dışarıdan dokunulduğunda farkedilmezler. Silikon jeli çevreleyen silikon zarf ele gelmeyecek kadar ince ancak son derece dayanıklıdır.  Memeyi de yaralayacak kadar şiddetli bir darbe olmadığı sürece silikon protezi meme içinde iken dışarıdan sıkarak veya üzerine baskı uygulayarak patlatmak mümkün değildir.

Kapsül nedir ve nasıl oluşur?

Saf olarak hazırlanmış silikon meme protezleri uzun yıllar hiçbir değişikliğe uğramadan meme içinde kalabilir ve hasta protezleri ile birlikte ömrünü sonlandırabilir. Vücut meme protezindeki silikonu yabancı bir cisim olarak algılamaz ve ona karşı kendini müdafaa etmek için herkangi bir gayret göstermez.

Kalite ve saflık derecesi

Ancak yeterli kalitede hazırlanmamış protezlerin dış tarafındaki zar yıllar içinde yıpranabilmekte ve üzerinde küçük yırtıklar olabilmektedir. Böyle durumlarda içerdeki silikon jel zarfın dışına akarak çevredeki meme dokusu ile direk temasa geçebilmektedir. Ayrıca bazı firmaların hazırladığı silikon meme protezleri gerekli saflıkta olmayıp içinde endüstriyel silikonda bulunan bazı yabancı maddeler içerebilmektedir.

Kapsülün oluşumu

Silikon saf değilse vücut bu maddeyi zararlı olarak değerlendirebilmekte ve kendini bu maddeden korumaya çalışmaktadır. Vücudumuz bu maddeyi etrafına çok sağlam bir koza örerek içinde hapsetmek ve kendi dokularından ayırmak ister. Protezin etrafına örülen koza fibröz doku dediğimiz ve yaraların iyileşmesini de sağlayan bir maddeden oluşur. İşte bu fibröz duvara kapsül ismi verilir. Fibröz duvar ince ise ele gelmeyebilir. Ancak zamanla kalınlaşırsa dışardan dokunulduğunda hissedilir hale gelir ve ağrıya neden olabilir. Ayrıca bu fibröz kese yani kapsül zamanla büzüşme de gösterebilir ve yumuşak silikonu çepeçevre sıkarak şeklini bozabilir. Tıp dilinde buna kapsülün büzüşmesi yani kontraksiyonu denilir. Kapsül büzüştükçe hem memenin şekli bozulur hem de meme içinde protezin yerleştiği yer değişir. Bazı kapsüller dokunulduğunda taş kadar sert ve ileri derecede ağrılı olabilirler.

Protezin özensiz yerleştirilmesi

Meme protezleri etrafında kapsül oluşmasının ikinci nedeni protezi yerleştiriken yabancı cisimler ile temas ettirmektir. Bunun en sık yaşanan örneği ameliyat eldivenlerinin pudrasıdır. Mikropsuz olmasına karşın protezin etrafına yapışır ise vücut pudrayı ve bununla birlikte bütün protezi kapsül ile sarabilir. Silikon protezler memeye yerleştirilirken kutusundan çıkartıldıktan sonra başka cisimlere (ameliyat masasının örtüsü, hastanın derisi vs) temas ettirilmeden hemen meme içindeki boşluğa yerleştirilmelidir.

Mikropların protezli bölgeye ulaşması

Kapsül oluşmasının bir başka nedeni de enfeksiyon yani iltahapalanmadır. İltahaplanmanın ateşlenme ve akıntı ile birlikte ciddi bir şekilde olması gerekmez. Çok az sayıdaki mikrobun bir şekilde proteze yapışması yeterlidir. Bu da ameliyat eldivenindeki bir delinme, ameliyat masasındaki mikropsuzluğa yani steriliteye yeterince özen göstermeme veya aletleri uygun şekilde steril edememe, oda havasında mevcut olan mikropların bir şekilde ameliyat bölgesine düşmesi gibi nedenlerden ileri gelebilir. Normal şartlarda vücut az miktardaki mikropları ortadan kaldırabilmektedir. Ancak ortamda silikon gibi bir maddenin bulunması bu mikropların küçük bir alanda da olsa üremesine ve dışardan farkedilemeyen ölçüde hafif bir enfeksiyonun ortaya çıkmasına neden olabilir. Hastanın ve doktorun farkedemiyeceği ölçüdeki bu küçük iltahap zamanla vücudun kapsül oluşturmasına neden olabilir.

Tedavi

Meme protezi etrafında kapsül oluşması yeni üretilen protezlerde giderek az görülmektedir. Çünki yeni protezlerin saflık ve sağlamlığı her yıl artmaktadır (kaliteli ve onaylanmış protezlerde). Ayrıca meme protezi ile ilgilenen hekimler de bu konuda daha deneyimli ve dikkatli hale gelmişlerdir. Ancak bütün dikkat ve özene ve en kaliteli protezlerin kullanılmasına karşın seyrek olarak bir süre sonra bir veya iki protez etrafında kapsül oluşumu görülebilir. Eğer oluşan kapsül memeyi dışardan farkedilecek kadar sertleştirmiyorsa ve ciddi bir ağrıya veya şekil bozukluğuna yol açmıyor ise hemen tedavi edilmesi gerekmez.

Memede ciddi şekil bozukluğu, sertlik ve ağrı yapan kapsüller ameliyat ile tedavi edilmektedir. Kapsül olan meme tekrar açılır ve içindeki silikon ve etrafındaki kapsül alınır. Kapsül temizlendikten sonra eğer sağlam ise tekrar ayni protez memeye konulabileceği gibi tercihen yeni bir protez konulabilir.

Kapsül nasıl önlenir?

Kapsül oluşumunu önlemenin en etkili yolu saflığı güvenilir kaynaklarca onaylanmış kaliteli protezler kullanmaktır. Günümüzde silikonun denetimini yapan en güvenilir kuruluş Amerikan Gıda ve İlaç Denetim Kurulu yani kısa adı ile FDA dir. FDA onaylı protez üreten firmalar protezlerine kapsül oluşumu veya delinmeye karşı ömür boyu değiştirme garantisi de vermektedirler.

Prof. Dr. Ege Özgentaş FDA onayı almamış hiçbir silikon protezi hastalarında kullanmamaktadır. Birkaç kez kapsül temizlendiği ve yeni kaliteli protezler konulduğu halde hala kapsül oluşumu tekrarlıyor ise bu kişilerin bünyesi silikonu kabul etmiyor demektir. Prof. Özgentaş’a göre böyle kişilerde protezlerin temelli çıkartılması ve başka yöntemler ile meme büyütme yapılması (örneğin hastanın kendi yağı ile meme büyütme) daha uygundur.

İlgili yazılar:

(function(i,s,o,g,r,a,m){i[‘GoogleAnalyticsObject’]=r;i[r]=i[r]||function(){
(i[r].q=i[r].q||[]).push(arguments)},i[r].l=1*new Date();a=s.createElement(o),
m=s.getElementsByTagName(o)[0];a.async=1;a.src=g;m.parentNode.insertBefore(a,m)
})(window,document,’script’,’//www.google-analytics.com/analytics.js’,’ga’);

ga(‘create’, ‘UA-44005840-4’, ‘auto’);
ga(‘send’, ‘pageview’);

Laboratuvarda yeni meme yapılabilecek mi?

Memeler anneliğin ve bereketin olduğu kadar kadın güzelliğinin de sembolüdür.

Memelerin doğuştan nedenler ile gelişmemiş olması veya daha sonra çeşitli hastalıklara bağlı olarak ameliyat ile alınmaları kadınlarda ciddi psikolojik sorunlar yaratabilmektedir.

Günümüzde normalden küçük memeler için çeşitli yöntemler ile meme büyütme işlemleri yapılabilmektedir. Bunların içinde en sık kullanılanları silikon jel protezler ve kişinin kendi yağı enjekte edilerek yapılan meme büyütme ameliyatlarıdır.

Hastalık nedeni ile bir veya iki göğsü alınan kadınlarda yeniden meme oluşturma işlemine “meme rekonstrüksiyonu” adı verilir. Meme rekonstrüksiyonu estetik meme büyütme işlemine göre daha karmaşık bir ameliyattır. Silikon jel protezler kullanılarak yapılabildiği gibi vücudun çeşitli yerlerinden parçaların (dokuların) meme bölgesine taşınması ve burada şekillendirilmesi ile de yapılabilmektedir.

Bütün yukarıda anlatılan işlemler ameliyat gerektirmektedir ve hiçbirinde yeniden oluşturulan meme gerçek meme dokusu içermemekte yalnızca görüntü olarak memeyi taklit etmektedir.

Son zamanlarda bilim insanları doku ve organları oluşturan kök hücreler üzerindeki araştırmaları yoğunlaştırmışlardır. Almanya’da yapılan bir araştırmada insanlardan alınan canlı meme hücreleri laboratuvar ortamında (buna kültür vasatı denilir) üretilmiş ve mikroskopik düzeyde yeni meme gelişimi görülmüştür.
(http://dev.biologists.org/content/early/2015/06/09/dev.123554)

Laboratuvarda mikroskopik olarak yeni meme geliştirilmesi demek normalde alışık olduğumuz boyutlarda bir memenin ortaya çıkartıldığı anlamına gelmemektedir. Ancak bu bir başlangıçtır ve çalışmalar ilerledikçe gözle görülür boyutlarda bir memenin de yeniden yapılabilmesi olasılık dahilindedir. Hücrelerin laboratuvar ortamında çoğaltılarak organları yeniden oluşturma çabaları yıllardır dürmektedir. Buna doku mühendisliği adını verenler vardır. Doku mühendisliği günümüzde yeni deri ve yeni kıkırdak yapımı konusunda epey ilerleme kaydetmiştir. Ama hala ortaya çıkan ürünler miktar olarak çok sınırlı ve maliyet olarak çok yüksektir. Bu nedenle toplumda yaygın olarak kullanıldıkları söylenemez.

İlerlemeler ne kadar yavaş olursa olsun bilim hücrelerin çoğalarak organları oluşturmasını çözme yolunda çabalarını sürdürmektedir. Eskiyen kalp, karaciğer, böbrek ve hatta beyin gibi organlarımızın kendimizden alınan hücreler ile laboratuvarlarda yeniden yapıldığı günleri belki bizler yaşam süremizde göremeyeceğiz. Ancak bütün bunlar birgün mutlaka gerçekleşecektir.

Meme kanseri veya başka nedenler ile memeleri alınmış kadınlara laboratuarda hazırlanmış meme dokusu ile yeniden süt salgılayabilen gerçek memeler kazandırmak bugün hayal olsa da gelecekte mümkün olacaktır.

İlgili konular:

//

Vücut güzelliği nasıl sağlanır?

Halk arasında endam olarak da isimlendirilen vücut güzelliği kadınlar için yüz güzelliği kadar önemlidir.

Kadın vücudunun en karakteristik özellikleri uzaktan bakıldığında göğüslerin bulunduğu bölgede dolgunluk yani dik ve belirgin göğüsler, hemen altında ince bir bel ve bombeli olmayan bir karın ve daha sonra bunu takip eden kalça dolgunluğudur. Kalça dolgunluğu uygun bir kavis ile bacaklara doğru devam etmeli ancak diz üstünden itibaren bacaklar diz altına doğru hafif bir şekilde incelerek devam etmelidir. Bacaklar düz olmalıdır. Diz altı bölgelerin kalın olması estetiği bozar. Ayni şekilde kalçadaki dolgunluk dizlere doğru oranlı bir şekilde azalmalıdır. Pek çok batılı modelde görüldüğünün aksine ince-dar kalçalar ve düz olarak inen uyluklar (uyluk diz ile kalça arasındaki bölgeye verilen isimdir) dişiliği temsil etmez.

Erkek vücudunun karakteristik görünümü kadınlardan farklıdır. Erkekte omuzlar geniş olmalı ve göğüs bölgesi bele doğru tepesi aşağıda duran bir üçgen gibi daralmalıdır. Erkekte kalçalar dar olmalıdır. Uyluk ve bacaklar kaslı olabilir ve diz üstü bölgede genişlemiş adelelere bağlı kalın uyluk erkeksi görüntüyü güçlendirir. Omuz ve göğüs bölgesindeki adelelerin gelişmiş olması istenir.

Karın bölgesi hem erkek hem de kadınlarda düz olmalıdır. Ancak kadınların aksine erkeklerde karın kaslarının baklava dilimleri gibi görünür olması istenen bir durumdur.

Vücut estetiğini bozan en önemli faktör şişmanlık ve istenmeyen yağ fazlalıklarıdır. Çağımızın hastalığı olan şişmanlık (obezite) ailesel ve metabolik nedenlerden ortaya çıkabildiği gibi aşırı beslenme ve uygunsuz yaşam alışkanlıklarından da kaynaklanabilmekedir. Obezitenin tedavisi çeşitli bilim dallarının birlikte çalışması ile sağlanabilen karmaşık bir konudur. Bu konuda daha fazla bilgi almak için “Aşırı şişmanlık ve estetik” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Tıbben şişman sayılmadığınız halde vücudunuzun belirli yerlerinde biriken yağ fazlalıkları ciddi bir sorundur. Kadınlarda özellikle basen denilen bölgelerde, göbek çevresinde veya belde biriken fazla yağları liposuction denilen yöntemle almaktayız. Hafif derecedeki yağ fazlalıkları ameliyatsız yöntemler ile giderilebilmektedir.

Doğum yapmak karın estetiğini bozabilmektedir. Bunun tedavisinin nasıl yapıldığını öğrenmek için “Doğum sonrası eski vücut görüntüsünü korumak” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Özellikle kadınlarda şişmanlık kadar estetiği bozan diğer bir durum da istenilen bölgelerde gerekli dolgunlukların olmamasıdır. Memeler küçük ise çeşitli yöntemler ile büyütülmeleri sağlanır. Bu konuda bilgi almak için “Küçük Memeler” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. Kalça bölgesinde gerekli bombeliğin bulunması da dişilik görüntüsüne gölge düşürür. Basene doğru düz olarak inen dar kalçalar erkekler için estetik olarak güzel görünse de kadın vücut estetiği açısından uygun değildir. Yeterli popo çıkıntısı olmayan kadınlarda bel sırt ve karından aldığımız yağları kalçaya vererek estetik açıdan güzel kıvrımları olan bir popo oluşturduğumuz gibi daha ince bir bel ve düz bir karın elde edebilmekteyiz. Bu konuyu “Kalça Estetiği” kategorisinde daha geniş olarak inceleyebilirsiniz.

Biz plastik cerrahlar vücut estetiğini ideal ölçülere getirmek için bir heykeltraş gibi çalışmakta, fazlalıkları olan bölgelerden dokuları alarak dolgunluk istenen bölgelere vermekteyiz.

İlgili konular:

//

Kontakt lensler gözkapaklarında düşüklük yapabiliyor.

Göz çevresi güzelliğinde gözkapaklarının konumu belirleyici bir faktördür. İki gözkapağı pozisyonu arasındaki bir milimetrelik bir fark bile hemen dikkati çeker ve estetiği olumsuz etkiler.

Gözümüzün gören kısmına yani saydam kısmına kornea adı verilir. Bu saydam tabaka daire şeklindedir. Normal şartlarda gözler tam açık durumda iken üst gözkapakları bu saydam dairenin üst kenarını en fazla birkaç milimetre örtmelidir. Eğer üst göz kapağı saydam dairenin üst yarımını önemli ölçüde örterse buna tıp dilinde pitoz (ptosis) adı verilir. Ptosis hem görmeyi hem de göz estetiğini olumsuz yönde etkiler. Kapaklardaki düşüklük (ptosis) iki taraflı olabildiği gibi tek taraflı da olabilir.

Pitoz (ptosis) doğuştan olabildiği gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak sonradan da ortaya çıkabilir.

Kontakt lensler hem görme kusurlarının düzeltilmesi hem de göz estetiğine katkıları nedeni ile tüm dünyada çok yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Genel olarak zararsız kabul edilen kontakt lensler ile ilgili olarak  “Aesthetic Surgery Journal” ın Mart 2015 sayısında yayınlanan bir makale bunların güvenilirliği hakkında kuşku yarattı. Amerikan Estetik Cerrahi Derneği (ASAPS) nin yayın organı olan bu dergideki yazı eş yumurta ikizlerinde yapılan bir çalışmayı anlatıyor.  192 eş yumurta ikizinde (yani 96 ikiz kardeşte) yapılan araştırma kontakt lens takanlarda üst gözkapaklarında düşüklüğün daha fazla görüldüğünü göstermiştir. Ayrıca sert lenslerin yumuşak lenslerden daha fazla kapak düşüklüğü yaptığı da gösterilmiştir.

Kontrakt lenslerin nasıl gözkapağı düşüklüğü yaptığı tam olarak bilinmemektedir. Kişilerin lensi takıp çıkartırken kapakta yaptıkları çekiştirmeler buna neden olabildiği gibi lensin kendisi de üst gözkapağının iç kısımlarında tahrişe ve küçük yırtılmalara yol açarak bu durumu ortaya çıkartabilir.

Her ne kadar kontakt lenslerin meydana getirdiği kapak düşüklüğü ortalama olarak bir milimetreden daha az olsa da bu küçücük farkın bile estetik olarak hemen dikkati çekeceğini belirtmekte fayda vardır.

Pitozun yani üst gözkapağı düşüklüğünün cerrahi olarak tedavi edilebilen bir durum olduğunu hatırlatalım. Üst gözkapağının dışından veya içinden yapılan kesiler ile kapağı yukarı kaldıran minik adele ameliyat ile daha etkin çalışır hale getirilmektedir.

İlgili yazılar:

Göz Estetiği

(function(i,s,o,g,r,a,m){i[‘GoogleAnalyticsObject’]=r;i[r]=i[r]||function(){
(i[r].q=i[r].q||[]).push(arguments)},i[r].l=1*new Date();a=s.createElement(o),
m=s.getElementsByTagName(o)[0];a.async=1;a.src=g;m.parentNode.insertBefore(a,m)
})(window,document,’script’,’//www.google-analytics.com/analytics.js’,’ga’);

ga(‘create’, ‘UA-44005840-4’, ‘auto’);
ga(‘send’, ‘pageview’);

 

Milliyet gazetesi Türkiye’de sağlık ekinde Prof. Dr. Özgentaş ile söyleşi

Milliyet gazetesinin 31 Mayıs 2015 Pazar günü çıkan “Türkiye’de Sağlık” ekinde Prof. Dr. Ege Özgentaş meme estetiği hakkında az bilinen konular hakkında bir yazı yayınladı. Meme büyütmede silikon protez ve yağ enjeksiyonu ile büyütme arasındaki farklar, meme sarkmasının nedenleri, kısa süreli meme büyütme ve ergenlerde estetik ameliyatların ele alındığı bu yazıda Prof. Dr. Özgentaş halk arasında yanlış bilinen bazı noktalara da değindi.

Yazıyı okumak için tıklayınız

//